Memurları sıkboğaz etme geleneğini geride bırakılsın
Sivil itaatsizliğimiz bu anlamda sürüyor. Kamu kurumlarında kravat takmıyor, serbest kıyafetle gidiyoruz. Dolayısıyla üniversitede bir akademisyen, mecliste bir vekil sakla bırakabiliyorsa, kamudaki bir adamda sakal bırakabilsin, kravat takmak mecburiyetinde kalmasın. Buradan bu vesile ile hükümete çağrıda bulunuyorum. Bizim iki yakamızı bir araya getirmek için illa da kravat takmak zorunda bırakmayın. Devlet kılık kıyafet yönetmeliği ile memurlarını sıkboğaz etme geleneğini geride bıraksın” dedi.
Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın çeşitli açılış ve programlara katılmak üzere Bitlis’e geldi.
Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Yalçın, Bitlis Valisi İsmail Ustaoğlu’nu makamında ziyaret ederek, buradan Ahmet Eren Bulvarı üzerinde bulunan Memur-Sen’e ait büronun açılışına katıldı. Açılışta konuşan Yalçın, Memur-Sen ailesi olarak hem üyeye, hem ülkeye hem de insanlığa hassasiyeti olan kendini sorumlu hisseden bir kitle olduklarını söyledi. Yalçın açıklamasında şunları söyledi:
“1992 yılında Eğitim Bir-Sen’le başlayıp Memur-Sen’de 11 hizmet kurulu yetkiyle mükemmel olarak birbirini tamamlayan ve bir milyon kitleye ulaşarak Türkiye’nin en büyük kitlesi haline geldik. Memur-Sen ailesi olarak hem üyeye, hem ülkeye hem de insanlığa hassasiyeti olan kendini sorumlu hisseden bir kitleyiz. Özelde üyemiz genelde ülkemiz evrensel anlamda dünyanın neresinde bir mazlum, mağdur varsa tamamına ilişkin hassasiyeti olan, sınır ötesi ve sınır içi ayırmadan hepsini mücavir alanı içerisinde gören ve kendisini bu konuda sorumlu hisseden bir kitleyiz. Çünkü Memur-Sen Sendikacılığı rahmetli Akif İnan’la yola çıkan emek hareketliliği, evrensel bir mücadele verir.”
Yalçın sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi:
“Ne zaman millet iradesine kast eden kırılma anları olduysa, milli iradeyi ipotek altına almaya çalışan girişimler olduysa mutlaka Memur-Sen milletin yanında saf tuttu. Kral çıplak diyerek vesayet odaklarını deşifre etmeyi kendisine bir görev bildi. Çünkü Türkiye’de yaşanan demokratik mücadele içerisinde şimdiye kadar ki her yılda bir ihtilal geleneği bu ülkeye çok bedel ödetti. Bu bedeller bir daha ödenmesin. Bu anlamda ileri demokrasi diye ifade edilen zemine ilişkin bir tahkimat yapılabilsin ve millette bu anlamda rahat edebilsin diye mücadele ediyoruz. Bu mücadele en son 15 Temmuz hain darbe girişiminde milletin olaya el koymasıyla farklı bir boyut kazandı. 15 Temmuz’dan sonra milleti vesayet odakları olarak ipotek altına almaya çalışan bütün yapılarda bu anlamda irtifa kaybederek düzgün bir zemine çıkardı. Böylece kıymetli gelişmeler ülke açısından son derece kıymetlidir. Biz ülkemizin ekonomik sosyal haklarına ilişkin birçok kazanım elde etmiş bir topluluğuz. Kamu çalışanları adına kayda değer ne kadar kazanım varsa hepsinin altında imzamız var. Kamu görevlileri bir kazanım elde ettiyse bu Memur-Sen’in sayesindedir.”
Birçok alanda yapılan özgürleşmelerin altında Memur-Sen’in imzasının olduğunu da dile getiren Yalçın, “Ülkenin özgürleşmesi açısından birçok kazanıma imza attık. Demokratik zemin çıkmazı açısından birçok konuda ülkenin yolunu açtık. Kamuda başörtüsü sorununun çözülmesi, üniversite bahçelerinin kışla olmaktan çıkarılıp kampusa dönüştürülmesi, katsayı adaletsizliğinin geride bırakılması ve meslek liselerinin önünün açılması gibi birçok konuda biz bu ülkenin demokratikleşmesine katkı sunduk” dedi.
“Bizim 12 milyon 300 bin imza diye başlattığımız özgürlük mücadelesi, kamusal alan yararları tasfiye süreci bu ülkede çalışan kadınların başı açık veya kapalı diye birbirleriyle dövüştürülmesine ve düşman haline getirilmesine son verdik” diyen Yalçın, “Bu anlamda geniş bir özgürlük toplumun tamamına yayıldı. Bizim özgürlük talebimizin bir de erkeklere yönelik tarafı vardı. Bu da 82 modellik Kenan Evren’den kalma bakiye bir yönetmeliktir. Dolayısıyla biz bu yönetmeliğin cenderesi altında hizaya sokulmasını istemiyoruz. Aklı başında kamu görevlilerine kimi mühendis kimi öğretmen gibi kamu görevlilerine bu anlamda nizamat veren, bunları kendi öz becerileri gelişmemiş refakat edilmesi gereken adam seviyesine indirgeyen yönetmeliğe karşı itirazımız devam ediyor. Sivil itaatsizliğimiz bu anlamda sürüyor. Kamu kurumlarında kravat takmıyor, serbest kıyafetle gidiyoruz. Dolayısıyla üniversitede bir akademisyen, mecliste bir vekil sakla bırakabiliyorsa, kamudaki bir adamda sakal bırakabilsin, kravat takmak mecburiyetinde kalmasın. Buradan bu vesile ile hükümete çağrıda bulunuyorum. Bizim iki yakamızı bir araya getirmek için illa da kravat takmak zorunda bırakmayın. Devlet kılık kıyafet yönetmeliği ile memurlarını sıkboğaz etme geleneğini geride bıraksın” dedi.
Yalçın açıklamalarının ardından kurdeleyi keserek Memur-Sen Bitlis Şube Başkanlığı hizmet binasının açılışını gerçekleştirdi. Yalçın daha sonra Bitlis Eren Üniversitesi’nde düzenlenen ve üyelerinin de katıldığı programa geçti.
-
İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne Suat Parıldar atandı
-
Taşra Teşkilatı Yer Değiştirme Yönetmeliği yayımlandı
-
TAGEM’de Bazı Bürokratlar Görevden Alınarak Yeni Atamalar Yapıldı
-
KPSS 2024/4 tercih kılavuzu yayımlandı
-
Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarından ücretlerinin iyileştirilmesi talebi
-
Kandıra Karpuz Festivali Renkli Görüntülere Sahne Oldu