MENÜ
Parçalı bulutlu
  • EURO
    Warning: number_format() expects parameter 1 to be double, string given in /home/gthbhaber/public_html/wp-content/themes/wphaber/header.php on line 127
  • DOLAR
    Warning: number_format() expects parameter 1 to be double, string given in /home/gthbhaber/public_html/wp-content/themes/wphaber/header.php on line 131

Memurun meslek hastalığına yakalanması halinde takip edilmesi gereken prosedür

GTHB Personel - Şubat 26, 2017 6:19 pm A A

SORU: Merhaba, Kamuda Veteriner Hekim olarak çalışmaktayım. Hayvan hastalıkları ve Zoonoz ( hayvandan insana bulaşan) hastalıklar ile mücadele ederken camiamızda meslek hastalığı olarak bildiğimiz Brusella Hastalığı (Bruselloz )’ na yakalandım. Hastalığın tedavi süreci uzundur ( 6 aya kadar uzayabiliyor). Bu süre zarfında ve sonrasında sosyal ve mali haklarımız nelerdir? Sgk ile görüşmemde memurun meslek hastalığı diye bir tanımın olmadığını, işçilerde bunun olduğunu söylediler. Meslek mensubu memur kadrosunda görev esnasında meslek hastalığı meydana geldiğinde prosedür nasıl işliyor? Ülkemizde 3 yerde meslek hastalıkları hastanesi varmış. Birine randevu aldım ve sevkinde problem yaşadım. Sgk il müdürlüğünden sevk almak istediğimde işçilere verilebildiğini, memura sevk yetkilerinin olmadığı için veremeyeceklerini, memurun olsa olsa vazife malüllüğü olur ve bunun ispatı içinde kuruma dilekçe vermem gerektiğini söylediler. Ayrıca 657 ‘ nin 105. Değişik maddesinde ” Görevlerinden dolayı saldırıya uğrayan memurlar ile görevleri sırasında ve görevlerinden dolayı bir kazaya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memurlar, iyileşinceye kadar izinli sayılırlar. ” hükmü belirtilmektedir. Bu hükme istinaden kurumuma izinli olmam gerektiğini söyledim ve hastalık teşhis raporumu sunduysamda kabul edilmedi. Görev sırasında oluşan bu durum için tazminat hakkı doğar mı, doğarsa nasıl bir yol izlenmeli? Konuyla ilgili yardım ve açıklamanızı ister, teşekkür ederim.

CEVAP: İş kazası ve meslek hastalığı konuları 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Hizmet Akdiyle veya Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışan Sigortalıların Tabi Olduğu Kısa Vadeli Sigorta Hükümleri”nin yer aldığı 3. Bölümünde düzenlenmiştir. 14. maddede “Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.” hükmüne, 16. maddede “İş kazası veya meslek hastalığı sigortasından sağlanan haklar şunlardır:
a) Sigortalıya, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi.
b) Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması.
c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir bağlanması.
d) Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.
e) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi.” hükmüne yer verilmiştir.

Ancak, Kanunun 4. maddesinde, bu Kanunda yer alan kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin hükümlerin kamu görevlileri hakkında (5510 sayılı Kanunun 4/1-c maddesi kapsamındakiler) uygulanmayacağı açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle memurlar 5510 sayılı Kanunun 16. maddesinden faydalanamamaktadır.

Öte taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 105. maddesinde “Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı halinde onsekiz aya kadar, diğer hastalık hallerinde ise oniki aya kadar izin verilir.
Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi süreleri, hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınır.
Bu maddede yazılı azami süreler kadar izin verilen memurun, bu iznin sonunda işe başlayabilmesi için, iyileştiğine dair raporu (yurt dışındaki memurlar için mahalli usule göre verilecek raporu) ibraz etmesi zorunludur. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, birinci fıkrada belirtilen süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanır.
Bunlardan gerekli sağlık şartlarını yeniden kazandıkları resmi sağlık kurullarınca tespit edilen ve emeklilik hakkını elde etmemiş olanlar, yeniden memuriyete dönmek istemeleri halinde, niteliklerine uygun kadrolara öncelikle atanırlar.
Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye kadar izinli sayılır.
Hastalık raporlarının hangi hallerde, hangi hekimler veya sağlık kurulları tarafından verileceği ve süreleri ile bu konuya ilişkin diğer hususlar, Sağlık, Maliye ve Dışişleri Bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşleri alınarak Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir…” hükmü bulunmaktadır.

Bu hükme göre yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları İle Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinde “Memurların hastalık raporlarının, 5510 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatında belirtilen usül ve esaslar çerçevesinde kendilerini tedavi eden kurum tabipliği, aile hekimliği veya SGK ile sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenmesi esastır.” hükmü, 7. maddesinde “Memurlara hastalık raporlarında gösterilen süreler kadar hastalık izni verilir…” hükmü bulunmaktadır.

5510 sayılı Kanunun 25. maddesinde; “Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, … (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malul sayılır… 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan, vazifelerini yapamayacak derecede hastalığa uğrayanlar, hastalıkları kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam etmesi halinde, hastalıklarının mahiyetlerine ve doğuş sebeplerine göre birinci fıkra uyarınca malul veya 47 nci madde hükümlerine göre vazife malulü sayılırlar…” hükmü, vazife malullüğüne dair 47. maddesinde “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlar için aşağıdaki hallerde vazife malullüğü hükümleri uygulanır. 25 inci maddede belirtilen malullük; sigortalıların vazifelerini yaptıkları sırada veya vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden veya kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken ya da idarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında veya işyerinde meydana gelen kazadan doğmuş olursa, buna vazife malullüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malulü denir. Kamu idareleri vazife malullüğüne sebep olan olayı, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi mevzuatına göre yetkili mercilere derhal, Kuruma da en geç onbeş iş günü içinde bildirmekle yükümlüdür. Kuruma bildirim, aynı süre içerisinde sigortalılar veya hak sahiplerince de yapılabilir. Vazife malullüğüne sebep olan olaydan kamu idarelerinin yetkili mercilerinin haberdar edilmemiş olması hali dışında; ilgililerin bildirimi, kamu idarelerinin bildirim sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Kuruma bildirim süresi;
a) Vazife malullüğüne sebep olan olayın meydana geldiği tarihten,
b) Hastalıklarının sebep ve mahiyetleri dolayısıyla haklarında vazife malullüğü hükümleri uygulanacaklar için, hastalıklarının tedavisinin imkansız olduğuna dair düzenlenen kati raporun onay tarihinden,
c) Esirlik ve gaiplik hallerinde ise, bu hallerin sona erdiği tarihten,
başlar.
Süresi içerisinde bildirimde bulunulan vazife malullüğü aylıkları, sigortalının ölüm ya da maluliyeti sebebiyle göreviyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren bağlanır…” hükmü yer almaktadır. (1/10/2008 tarihi öncesi göreve başlayan memurlar için 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun mülga 44, 45, 47, 49, 55 ve diğer ilgili maddeleri uygulanmaktadır.)

3 Ağustos 2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinde maluliyet tespitine ilişkin usul ve esaslar ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.

Sonuç olarak,
1) 5510 sayılı Kanunun 4/1-c (veya Emekli Sandığı) kapsamındaki sigortalılar yani memurların meslek hastalıklarında vazife malullüğü (5434 sayılı Kanun 45. madde, 5510 sayılı Kanun 47. madde) hükümleri uygulanmaktadır.
2) Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir meslek hastalığına tutulan memurlar, usulüne (Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları İle Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik) uygun şekilde düzenlenmiş hastalık raporlarını kurumlarına ibraz etmeleri kaydıyla, aylık ve özlük hakları korunarak, iyileşinceye kadar izinli sayılmaktadır.
3) Ancak, hastalık izni öncesinde veya izin sürecinde memur hakkında yetkili Sağlık Kurulunca “hastalığının tedavisinin imkansız olduğuna” dair kesin rapor düzenlenmesi halinde, bu raporun onay tarihinden itibaren en geç onbeş iş günü içinde, memurun çalıştığı kurumca Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde bulunulması gerekmektedir.
4) Bildirim üzerine, hastalığının mahiyetine ve doğuş sebeplerine göre memurun vazife malullüğü durumu, Sosyal Güvenlik Kurumunca oluşturulan Vazife Malullüğü Tespit Kurulu tarafından karara bağlanmakta ve vazife malullüğünün kabul edilmesi halinde ilgiliye vazife malullüğü aylığı bağlanmaktadır.

kaynak:Memurlar.Net - Özel

GTHB Personel - 6:19 pm A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.