BAKANLIĞIN VERDİĞİ TALİMATI UYGULAYAN PERSONELLERE DAVA AÇILDI
2010 Haziran ayında yayınlanan 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu hükümlerinden 30 uncu maddesi gereğince 2011 Aralık ayında yayınlanmış Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelik kapsamında gıda üreten, depolayan, satan ve piyasaya arz eden tüzel ve gerçek kişiler faaliyetinin nevine göre kayıt ve onay işlemleri gerçekleştirmektedir.
Kanunun ek-2 sine göre meslek gruplarına göre gıda işletmelerinin nevine göre resmi kontroller gerçekleştirilmektedir.
Bu süreçte bebek maması, bitkisel çay, takviye edici gıda vb. gıda ürünlerini piyasaya arz eden eczanelerinde kayıt kapsamında işletme kayıt belgesi alması; resmi kontrollerde satışa sunulan ürünlerin son tüketim tarihleri, depolama, muhafaza ve saklama koşulları, takviye edici gıdaların onayının olup olması, şikâyete konu ürünlerden numune alınması gibi resmi kontrolleri gerçekleştirilmekte idi.
Fakat eczanelerin Tarım ve Orman Bakanlığı kapsamından çıkmak bahse konu ürünlerin halk sağlığı için kontrollerinin yapılmasını engellemek açısından işletme kayıt belgesi ve resmi kontrol yapılmaması için 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanunu 02/01/2014 tarihli 6514 sayılı Kanununu 35. maddesi ile 6197 sayılı kanun beşinci maddesi ‘Eczaneler için ayrıca başka herhangi bir kurum ve kuruluştan kayıt veya onay belgesi aranmaz.’ ifadesini eklenmiştir.
Böylece eczaneler işletme kayıt belgesi almamak için, resmi kontrollerin gerçekleşmemesi için halkın sağlığını için gıdaların kontrolünü engellemek istemişlerdir.
Tarım ve Orman Bakanlığı taşra birimlerince kamu sağlığı için resmi kontroller devam etmekte, eczanelere dahi gelen Alo 174 şikâyetlerine en kısa sürede cevaplamak için eczanelerde gerçekleştirdikleri resmi kontrollerde çoğunlukla Siz Bizi Denetleyemezsiniz, Biz İşletme Kayıt Belgesi Almayız. gibi ifadeler ile gerçekleştirilen resmi kontroller sonucunda tespit edilen 5996 sayılı kanunu aykırı olarak çalışan işletme kayıt belgesi olmayan eve resmi kontrollere izin vermeyen eczanelere idari yaptırımlar uygulanmıştır. Tabi ki konu eczacılar tarafından mahkemeye taşınmış bazı mahkemeler idari yaptırımları iptal etmiş, bazıları iptal etmemiştir.
Bu sırada taşra birimleri konu hakkında sayısız görüşler sormuş olsalar da Tarım ve Orman Bakanlığı hukuki olarak gıda satışı sunulan ve konu hakkında özel kanun olan 5996 sayılı Kanun nedeni ile verdiği görüşlerde işletme kayıt belgesi istenmesi, resmi kontrollerin risk esasına göre gerçekleştirilmesi ve hiç bir zaman geri adım atılmamasını hukuk müşavirliği dahil aldıkları görüşler ile taşra birimlerine iletmişlerdir. Hatta konu hakkında sürekli soru sorulması nedeni ile gereksiz yazışma yapılması yapıldığı gerekçesi ile tekit dahi etmiştir.
Bu sırada Türk Eczacılar Birliği tarafından eczacılarını korumak için konuyu mahkemeye taşıdıkları ve İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 29/12/2014 tarih ve 2014/749 esas, 2092 Karar sayılı kararı idari işlemin iptaline, eczanelerin gıda takviyesi satmaları için gıda işletme kayır belgesi almak zorunluluğunun bulunmadığına karar verildiği, söz konusu mahkeme kararının Danıştay 15. Dairesinin 2015/7069 Esas, 2015/6813 Karar sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği , yine Ankara 3. İdare Mahkemesinin 0/11/2017 tarihli 2017/1459 Esas, 3346 Karar sayılı kararında aynı mahiyette olmuştur.
Bakanlık ile yapılan tüm bu mahkeme kararlarına rağmen resmi kontroller devam etmek zorunda kalmıştır. İstanbul ili Kadıköy ilçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden 5 kontrol görevlisi 20.03.2018 tarihlerinde 2 adet eczanede gerçekleştirdikleri resmi kontrol sonucunda tespit ettikleri kanunu aykırılıklar hakkında 4483 sayılı kanun hükümlerince soruşturma izni talep edilmiştir. Konu hakkında ilgili kaymakamlık 07/08/2018 tarih ve 2018/33 karar sayılı kararıyla ilgili teknik personel 5 kontrol görevlisi hakkında soruşturma izni verilmemesini yönünde karar vermiştir. Mevzuatın ve Bakanlığın görüşlerine istinaden gerçekleşen resmi kontrol sonucu oluşan bu duruma ilgili oda itiraz ederek İstanbul Bölge Mahkemesi Birinci İdare Dava Dairesinin 2018/1138 Esas, 1268 Karar sayılı kararıyla soruşturma izni verilmemesine dair karar bozularak soruşturma izni verilmesine karar verilerek 5 adet Bakanlık teknik personeli hakkında Anayasanın 138. maddesi ve 2577 sayılı İyuk 28. maddesine göre mahkeme kararlarının idare açısından bağlayıcı olduğu ve idarenin mahkeme kararlarına uygulama zorunluluğunun bulunduğu v bu nedenle artık şüpheli duruma düşün 5 teknik personel olan kontrol görevlileri hakkında İstanbul 7. İdare MAhkemesi ve Ankara 3. İdare Mahkeme kararını uygulamayarak üzerilerine atılı GÖrevi Kötüye Kullanma suçu işledikleri ve haklarında iddianame hazırlanmış ve Türk Ceza Kanunu 257/1, 53/1 maddelerince maalesef ki bugün mahkemeye çıkmışlardır.
Konu hakkında mahkemede İl Müdürlükleri Hukuk Birimlerinde görevli avukatlar Bakanlık Hukuk Müşavirliğince verilen hukuksal veya nedeni belli olmayan yasalarca temsil edilmemişlerdir. Ne yazık ki memur arkadaşlar kendi avukatlar veya kendi savunmalarını hazırlamışlar ve Bakanlıkça verilen emirlere uydukları için mahkemeye tek başlarına çıkmışlardır.
Mahkeme 10 aralık 2019 tarihine ertelenmiş olup konunun yakın takipçisi olacağız.
-
İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne Suat Parıldar atandı
-
Taşra Teşkilatı Yer Değiştirme Yönetmeliği yayımlandı
-
TAGEM’de Bazı Bürokratlar Görevden Alınarak Yeni Atamalar Yapıldı
-
KPSS 2024/4 tercih kılavuzu yayımlandı
-
Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarından ücretlerinin iyileştirilmesi talebi
-
Kandıra Karpuz Festivali Renkli Görüntülere Sahne Oldu