Bakan Çelik: Avrupa’nın en büyük tarımsal gücüyüz!

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Arnavutluk ile Türkiye arasında tarımsal işbirliğinin geliştirilmesi doğrultusunda ciddi çalışmalar yapıp yol haritasının belirlendiğini kaydederek “İki ülke cumhurbaşkanlarının dış ticaret hacminin 1 milyar dolara çıkarılması hedefini ortaya koyduk. Değerli mevkidaşım bakanla da bu sürecin takipçisi olacağız” dedi.

Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bujar Nishani’nin geçen aralık ayında Türkiye’ye yaptığı ziyareti hatırlatan Çelik, “Cumhurbaşkanlarımızın Ankara’daki görüşmelerinde, tarım alanında iş birliğinin geliştirmesi talimatı bizlere verilmişti. Hemen teknik ekiplerimiz bir araya geldiler ve yoğun bir çalışma gerçekleştirerek bugün itibarıyla 2017-2018 yılları arasında yapacağımız çalışmaların yol haritasını belirlediler. Bu çalışmalar bir takvime bağlandı. Değerli mevkidaşım bakanla da bu sürecin takipçisi olacağız” diye konuştu.

Çelik, iki ülke arasındaki dış ticaret hacminde tarımın yüzde 11 seviyesinde olmasının yetersiz olduğunu kaydederek, iki ülke cumhurbaşkanlarının dış ticaret hacminin 1 milyar dolara çıkarılması hedefini ortaya koyduklarını hatırlattı.

Türkiye’nin bugün, 192 ülkeye bin 681 çeşit tarımsal ürün ihraç eden bir ülke olduğuna işaret eden Çelik, gelecek ay Antalya’da 54 Afrika ülkesinden tarım bakanları ve iş adamlarının da katılımıyla bakanlar toplantısı ve tarım iş forumu düzenleyeceklerini aktardı.

Türkiye bölgesinde “güvenli bir liman”

Bakan Çelik, bölgesinde adeta “güvenli bir liman” olan Türkiye’nin, 3 milyon tarımsal işletme, 5 milyon tarımsal istihdam, 24 milyon hektar tarım arazisi, 60 milyar dolar tarımsal hâsıla ve 17 milyar dolar tarımsal ihracat ile Avrupa’nın en büyük tarımsal gücü haline geldiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Bir taraftan 80 milyon vatandaşımıza tarımsal ürünleri arz ediyoruz, bir taraftan 3 milyon sığınmacı var. Arnavutluk’un nüfusu kadar bizde şu an sığınmacı var. Diğer taraftan da 30 milyonları aşan turiste hizmet sunuyoruz. Biz ortak kültürümüz gereği hep mazlumun yanında olmuşuz, mazlumla soframızı, yemeğimizi paylaşmışız. Bu vesileyle, sözde medeni olan Avrupa Birliği ülkeleri sığınmacılara kapıları kapatırken, aciz, çaresiz ve sularda boğulma ile karşı karşıya olan insanlara kapıları kapatırken, teröristlere sonuna kadar kapılarını aralamışlardır.”

Arnavutluk’a “FETÖ” uyarısı

FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimine de değinen Çelik, Türkiye’nin bu mücadelede yalnız olmadığının farkında olduğunu söyledi.

Çelik, “Gerek dünya halkları gerekse Arnavut kardeşlerimizin bizimle olduğuna eminiz. 15 Temmuz gecesi 248 vatandaşımız şehit edildi, 2 bin 134 vatandaşımız gazi oldu, yaralandı. Büyük bir saldırı. Bir millet, kendi tankı, kendi topu, kendi uçaklarıyla karşı karşıya kaldı. Böyle bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Bunlar devletin içerisinde yapılanmış FETÖ diye adlandırılan terör örgütüydü. Cesur ve yiğit Arnavut halkının, bünyesinde bunları barındırmayacağı inancı içerisindeyiz. Çünkü bu sinsi örgüt ve yapı, bulunduğu ülkeler için bir milli güvenlik tehdidi haline gelmektedir.” ifadelerini kullandı.

Arnavutluk Tarım, Kırsal Gelişim ve Su Yönetimi Bakanı Edmon Panariti de bugünkü tarım iş forumunun iki ülke arasındaki ilişkilerin daha ileri taşınmasına yardımcı olacağını söyledi.

Siyasetçiler olarak, dostluk havasını en iyi şekilde değerlendirip, ticari ilişkileri de geliştirmeleri gerektiğini kaydeden Panariti, özellikle tarım alanındaki ilişkilerin ilerletilmesi için ortak zorluklarla mücadele etmeleri gerektiğini ifade etti.

Tarım alanında iş birliği anlaşması ve eylem planı imzalandı

Bu arada, Türkiye-Arnavutluk Tarım İş Forumu’nun ardından bir araya gelen Çelik ile Panariti, tarım alanında iş birliği anlaşması ve iki yıllık eylem planını da imzaladı.

Ortak basın toplantısında konuşan Çelik, Türkiye’nin halk oylaması arifesinde olmasına rağmen dostlarının davetini geri çeviremeyerek Tiran’a geldiklerini ve Türkiye’den 70 civarında iş adamıyla iki ülkenin potansiyellerini değerlendirdiklerini aktardı.

Çelik, Türkiye’nin terörle mücadelesine de değinerek, şunları ifade etti:

“Türkiye bir şey söylüyor. Terörün Avrupalısı, terörün doğulusu, batılısı, güneylisi ya da kuzeylisi olmaz. Terörist, teröristtir. Dostlarımız ne yapıyorlar? Teröristler arasında ayrım yapıyorlar. DEAŞ terörist. Peki kime göre? Amerika’ya göre terörist, Avrupa’ya göre terörist, dünyaya göre terörist. Türkiye’de binlerce askeri şehit eden PKK terörist değil mi? Çünkü o, Türkiye’nin üzerinde hedefleri olan bir terör örgütü. Avrupa diyor ki ‘bana zararı yok size zararı var, bana göre terörist değil’ diyor. O zaman Türkiye’nin de şunu demesi gerekiyor. ‘Size zararı olan terörist bizi ilgilendirmez’ dememiz gerekiyor. Biz onu demiyoruz. Nerede terörist varsa Türkiye’nin en uzağında da olsa terördür o ve hep birlikte karşı durmamız lazım. Bu konuda çok müthiş bir bilgi kirliliği oluşturarak teröristleri himaye eden, onları kamufle eden bir anlayışın hakim olduğunu bilmenizi istiyorum. Suriye’de bunları (DEAŞ) bulundukları yerlerden çıkaran ve etkisiz hale getiren tek ülke Türkiye’dir.”

Panariti de imzalanan anlaşmanın, tarım alanındaki ilişkilerin gelişimine doğrudan katkı sağlayacağını belirterek, ikili görüşmede ayrıca, Arnavutluk için stratejik öneme sahip balıkçılık sektöründe Türk yatırımcıların ülkeye getirilmesi konusunu da ele aldıklarını sözlerine ekledi.

TİKA tarafından yaptırılan spor alanları ile yatakhanenin açılışı yapıldı

Bakan Çelik Tiran programı kapsamında ayrıca Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından İşitme Engelli Çocuklar Enstitüsü’nde yaptırılan spor alanları ile yatakhanenin açılışını yaptı.

TİKA’nın çalışmaları hakkında bilgi alıp, enstitü yetkilileriyle görüşen Çelik, burada yaptığı açıklamada, açılışını yaptıkları projenin son derece önemli bir hizmet olduğunu kaydetti.

Bakan Çelik, “Biz Türkiye olarak, yalnız Tiran’da, Arnavutluk’ta size dönük hizmetler değil, dünyanın dört bir tarafındaki kimsesiz, mağdur insanlara ve çocuklara aynı şekilde yardım götürüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Suriye’de devam eden savaşa işaret eden Çelik, şunları kaydetti:

“Çocuklar öldürülüyor, çocuklar sakat kalıyor. Onları da biz kendi bünyemize alıyoruz, onlara da yardımlarımızı ulaştırmaya çalışıyoruz. İnsanlıktan uzaklaşmış dünyaya, insanlık dersi vermemiz gerekiyor. Bizim görevimiz, bu imkânsızlıklar içerisinde olan dünya çocuklarına el uzatmaktır. Dünyanın gelişmiş ülkelerini, bu ve buna benzer görevlere davet ediyoruz. Para diye bir şey varsa, bir değer ifade ediyorsa değerini bulacak yer, bu tür yerlere yapılacak hizmetlerle söz konusudur.”

“Tohumu toprağa emanet ettiklerini” vurgulayan Çelik, aynı şekilde çocukların da topluma emanet olduğunu söyledi.

Çelik, emanet olarak gördükleri çocuklara TİKA aracılığıyla bu hizmetleri ulaştırdıklarını belirterek, “Sağlıklı, güzel gelecekler diliyorum sizlere. Unutmayalım ki engelliler, fiziki olarak noksan olan, ayağı olmayan, kolu olmayan, gözü görmeyen insanlar değil. Gerçek engelliler, bütün fiziki imkânları olmasına rağmen çocuklara, toplum ve insanlığa karşı duyarsız olanlardır.” ifadelerini kullandı.

Bakan Çelik, enstitüdeki çocukları Türkiye’ye davet ettiklerini de sözlerine ekledi.

İşitme Engelli Çocuklar Enstitüsü Müdürü Azbie Ramaj da destekleri için TİKA’ya teşekkür ederek, TİKA projelerinin doğrudan çocuklara hitap ettiğini söyledi.

Enstitü bünyesindeki yatakhaneyi restore eden ve iki spor sahası inşa eden TİKA ile iş birliği yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren Ramaj, 1963 yılında açılan enstitünün açılışından beri ilk kez böyle bir destek gördüğünü ifade etti.

Bakan Çelik, Tiran’daki temasları kapsamında Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bujar Nishani tarafından da kabul edildi.

Kaynak: Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı