Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda ciddi rekolteler ile yüzleşeceğini belirterek, zeytinyağında bir kaos yaşandığını söyledi.
Uzun zamandır üst üste Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği olarak seçilen Edremitli başkan Cahit Çetin, Tariş Edremit Kooperatifi binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Zeytin ve zeytinyağı üreticilerini savunarak, içinde bulundukları çıkmazdan kurtulma yöntemlerini anlatan Çetin, maliyetin altında fiyatlarla, fırsatçılık yapmaya çalışan tüccarlara da serzenişte bulundu. Üreticileri, markalaşmaları ve ürünlerinde coğrafi işaret tanımlaması yapmaları yönünde uyaran başkan Cahit Çetin, “Türkiye’de Tarım Bakanlığı’nın koyduğu dünya ikinciliği hedefi çok doğru bir hedefti. Bu hedefe doğru da hızla yürüyoruz. Bu hedef yürürken bazı aksaklıklarda beraberinde geliyor. Ulusal politikalar, gerek iç pazarda, gerek dış pazarda standartların Avrupa normlarına uygun bir şekilde yapabilmek çok zor bir şey değil. Ülkemiz önümüzdeki yıllarda ciddi rekolteler ile yüzleşecektir. Şu anda 180 bin, 170 bin ton önümüzdeki senelerde 250 bin, 300 bin ton gibi rakamlara hazırlanıyoruz. Bunlar sürpriz değil. Bunlar beklenen sonuçlar. Daha böyle 150 bin ton, 200 bin ton rekolte olduğu zaman karmaşa olan bir ortamın daha düzenli bir hale getirilmesi lazım. Yasal düzenlemelerle, yönetmelikler ile bunların tarifinin yapılması lazım. Şu anda zeytinyağında bu noksanlıktan kaynaklanan bir kaos yaşanıyor” dedi.
“ÜLKEMİZİN HEDEFİNİ KARŞILAYACAK BİR AĞAÇ SAYISINA ULAŞIYORUZ”
Türkiye’de atalardan kalma 90 milyon zeytin ağacı olduğunu ifade eden Çetin, “Bu ağaçlara, devlet desteğiyle yeni dikilen 90 milyon ağaç daha eklendi. Ülkemizin hedefini karşılayacak bir ağaç sayısına ulaşıyoruz. Zeytin ağacı hemen dikildiği yıl ürün vermiyor. Beklemek lazım. Fakat, yeni pazarlama sistemi de ülkemize gerekli. Eskiden, zeytincilik, Ege bölgesinin ürünü gibi görünürdü. Artık Akdeniz bölgesini de dikkate almak zorundayız. Akdeniz’de 80 bin ton üretim var bu sene. Türlerin tefriki de yapılmıyor. O bölgede cins ayrımı da yapılmadı. Zeytinyağı maalesef diğer bölgelerin türleriyle karıştı. Coğrafi işaretler, ürünlere verilmiyor. Akdeniz bölgesinin, kendi zeytinyağını, belli bir etiket düzenlemesiyle dikkate alması lazım. Ülkemizin, dünya birinciliği hedefi olan 700 bin ton zeytinyağı hedefine ulaştığımız zaman, uluslararası hedef pazarlarda rakip ülkelerle yarışmak zorundayız. Yarışırken de, Türkiye, bu ürünlerin hangi cins olduğunu tüketicilere ifade etmek zorundadır. Batı ülkeleri buna alışkındır. Batılı tüketici, markete girdiği zaman, şişedeki etikette yazan coğrafi bölge işaretine bakıp, yağın hangi bölgeye ait olduğunu öğrenir. Bu durum tüketiciye de saygıdır. Bizim ülkemizde bu yok” diye konuştu.
“EGE BÖLGESİNİN ÜRETİCİLERİ TALEPSİZ BİR ORTAM YAŞIYOR”
Bu yılki zeytinyağı üretiminin 160 bin ton olduğunu, bu yağın 80 bin tonunun Güney illerinden elde edildiğini ve bu nedenle Ege bölgesi üreticilerinin yağlarına talep olmadığını vurgulayan Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin, “Eskiden, Suriye’ye dahil Ege bölgesinin zeytinyağı gidiyordu. Ama bu yıl ülkemizin 160 bin ton rekoltesinin 80 bin tonu Güney illerimizde. Bu güzel bir durum ama bu durum, buradaki üreticiyi açığa düşürdü. Ege üreticilerimiz talepsiz bir ortam yaşıyor şu anda. Üreticinin ve tüketicinin haklarının yasal düzenlemelerle belirlenmesi lazım. Yapıldığı gibi de uygulanması lazım. Örneğine bakabilmek için, İtalya ve İspanya’ya 2 tane uzman göndermek yeterlidir. Biz bu konuda Tariş olarak devletin emrinde de oluruz. Çok geç kalmadan, hızlı bir şekilde bunu yapmalıyız. Bu bölgede hiç alıcı yok. Alıcı olmaması, Güneye yoğunlaşılması ve bu bölgenin talepsiz kalması, Türk zeytinciliğinin geleceği bakımından ciddi bir eksikliktir ve tehdittir. Zeytinyağı cinslerinin, mutlaka etiketlerin üzerlerine konulmasını ve her birinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu uygulama, Tariş’in ürünlerinde var. Ama herkesin yapmasını beklemek zorundayız” şeklinde konuştu.
“ÜRETİCİLER, MARKALAŞIN VE COĞRAFİ İŞARET BELİRLEMESİ YAPIN”
Ege bölgesi üreticilerinin içinde bulundukları sıkıntılı dönemden kurtulmaları için ürünlerini markalaştırmaları gerektiğini ve ürünlerine mutlaka coğrafi işaret tanıtmayan etiketler koymaları gerektiğini ifade eden başkan Cahit Çetin, “Üreticiler, çok kısa zamanda organize olmalı. Ya kooperatifleşmeliler, ya da kendi aralarında kendi yağlarını pazarlayacak yeni coğrafi işaretlere müracaat edecekler. İtalya’da, Toskana’da yüzlerce coğrafi işaret olduğu gibi. Bugün üretici, kendilerinden daha ucuza yağ almak isteyen bir pazar ile de karşı karşıyadır. O yüzden, üreticiye diyorum ki; Kendi malınızı kendiniz pazarlayın. Kimsenin, gelip benim malımı alsınlar diye beklemesine gerek yok bana göre. Ya tek başınıza, ya da birkaç arkadaş birleşerek, yeni bir marka ve coğrafi işaret alarak kendi pazarınızı oluşturacaksınız. Şu anda, üreticilerin biraz daha zayıflayarak fiyatı düşürmesini bekleyen bir pazar anlayışı var. Bu hiç te etik değil. Türkiye’de yükselen zeytinyağı talebi döneminde, üreticilerin, kendi markası ve coğrafi işaretiyle, kendi ürününü kendisi pazarlaması ve satması daha etiktir” dedi.