“Tavuk etinde zehir var” başlığı ile gündeme gelen ve ülkemizdeki üretim metoduyla kesinlikle alakası olmayan bir bilginin haber olarak aktarılmasının, halkın sağlıklı beslenmesi ve değerli bir protein kaynağını tüketmesinde çekince yaratacak bilgi kirliliğine neden olduğu bildirildi.
Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu Danışma Kurulu’nun açıklamasında, Türkiye’de kanatlı sektöründe AB norm ve standartlarına uygun metotlar kullanılarak üretim yapıldığı ve tüm süreçlerin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından sürekli ve titizlikle takip edildiği ve denetlendiği vurgulandı. Açıklamada, şöyle denildi:
“Halkımızın sağlıklı ve dengeli beslenmesine oldukça önemli katkılar sağlayan kanatlı sektörü, konunun uzmanı olmayan kişiler tarafından, bilimsel olmayan hatalı açıklamalarla yıpratılmaya çalışılmaktadır.
‘Tavuk etinde zehir var’ başlığı ile gündeme gelen ve ülkemizdeki üretim metoduyla kesinlikle alakası olmayan bir bilginin haber olarak aktarılması, halkımızın sağlıklı beslenmesi ve değerli bir protein kaynağını tüketmesinde çekince yaratacak bilgi kirliliğine neden olmaktadır.
Söz konusu açıklamada bahsi geçen arsenik kalıntısı, Amerika Birleşik Devletleri’nde tavuk ve domuz beslenmesinde kullanılan ruhsatlı olan 4 adet yem katkı maddesi ilaçla (Roxarsone, Nitarsone, Arsanilic Acid ve Carbarsone) ilgilidir. Söz konusu ilaçlar; organik formda arsenik içermekte olup, 2011 ve 2013 yıllarında yapılan araştırmalarda Amerika Birleşik Devletleri’nde marketlerden alınan tavuk eti örneklerinde, limitlerin altında olmakla birlikte, arsenik kalıntısı bulunması sonucu 2013 Eylül ayında 3 tanesi ve 2015 Nisan ayında da nitarsone olmak üzere FDA tarafından hayvan yemlerinde kullanılmaları yasaklanmıştır.
Bunun ülkemiz kanatlı sektöründeki bir durum gibi aktarılması, ülke ekonomisine ve toplum sağlığına yapılan en büyük kötülüktür. Ülkemizde kullanımı 2006 yılından beri yasak olan bu tip bileşiklerle ilgili olarak kafa karıştırıcı bilimsel olmayan açıklamaların kasıtlı olduğunu düşünüyoruz.
Piliç eti ve yumurta üretiminde dünyada ilk 10 ülke, Avrupa’da ise ilk 3’te yer alan sektörümüzü büyütürken ve geliştirirken her zaman bilimin yanında olduğumuzu, bu vesileyle bir kez daha gururla paylaşmak isteriz.”