Tüketicinin gözündeki yeri ise her zaman sabit olan tarla hıyarı, her daim aranan bir ürün. Elbette onu yakından tanıyan ve ayırt edebilen gözler için.
Geniş bir çeşitliliğe sahip hıyar pazarında “tarla hıyarı” demek yalnızca açık arazide yetişen ürün anlamına gelmiyor. Çeşit özellikleri onu tüketicinin gözünde ve damak tadında da farklı kılıyor. Türkiye’de üretilen tarla hıyarı belli başlı iki biyolojik kola ayrılıyor: Partenokarpik ve dioik çeşitler. Partenokarpik çeşitler tozlanma olmaksızın, kendi kendine meyve üreten çeşitleri ifade ediyor. Dioik çeşitler ise erkek ve dişi çiçeği olan ve arılar yardımıyla tozlanan hıyar çeşitleri. Partenokarpik çeşitlerin üretim süreci daha kolay olsa da, Türkiye’de üretilen tarla hıyarının önemli bir bölümünü dioik çeşitler oluşturuyor.
Ne soğuğu ne sıcağı seviyor
Güneşlenme ve gün uzunluğunun hıyarın gelişimini olumlu etkilediğini belirten Vilmorin Anadolu Tohumculuk Ürün Geliştirme Müdürü Onur Kıllı tarla hıyarının en sevdiği tarihleri açıklıyor: “Yaz aylarında 25-30 derece ideal sıcaklık. Bunun üstüne çıkıldıkça meyve kalitesi düşüyor. En yoğun üretim, dikimi Nisan-Mayıs aylarında Konya’da yapılan yazlık üretim. Konya’daki güzlük dikimler ise Ağustos ayında başlıyor”
Yüksek fiyatına ve kusursuz olmaktan uzak dış görünüşüne rağmen tüketicinin tarla hıyarına gösterdiği ilgi dikkate değer. Bu, onun sebze pazarında artık markalaşma yolunda olduğunu gösteriyor. Ama asıl iş marka olduktan sonra da aynı değeri koruyabilmek ve ilerletmek. Hastalık ve hastalıktan bitap düşmüş arazilerin artması, tarla hıyarının ilerleyişini engelleyecek en önemli riskler.
tarlasera