Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Tevfik Keskin, Milli Tarım Projesi kapsamında Et ve Süt Kurumunun (ESK) süte müdahalesinin çok yerinde olduğunu, bunun üreticiyi sevindirdiğini belirtti.
AA muhabirinin SETBİR ve Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği (TSUMB) verilerinden derlediği bilgilere göre, dünyanın 9’uncu büyük süt üreticisi olan Türkiye’de yıllık yaklaşık 19 milyon tona ulaşan üretimin son dönemde ihracat pazarlarında yaşanan sorunlar nedeniyle eritilememesi fiyat düşüşüne neden oldu.
Avrupa’da süt üretim kotalarının kalkmasıyla litre fiyatlarının 94 kuruşa gerilemesi Türkiye’deki süt üreticileri ve sanayicilerini olumsuz etkiledi.
Üretimin mevsimsel olarak düşük gerçekleştiği dönemlerde dahi fiyatların dip yapması üzerine Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın kararıyla Et ve Süt Kurumu, süt kooperatifleri ve birliklerinden süt tozu almaya başladı.
Birlikler ve kooperatiflerin üreticiden aldığı süt fiyatında düşüşü engelleyen uygulamanın süt üretiminin kışsezonuyla birlikte artması nedeniyle kapsamının genişletilmesi talep ediliyor.
– “Müteahhitler fiyatı düşürüyor”
Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Tevfik Keskin, sanayicinin belirlenen referans fiyata uyduğunu ancak üreticiden süt toplayan ve sektörde “müteahhit” olarak tanımlanan aracıların 80-90 kuruş seviyesinden alım yaptığını, özellikle kooperatif ve birliği bulunmayan yetiştiricilerin mağdur olduğunu anlattı.
Belirlenen referans fiyatın 2014 rakamı olduğunu, maliyet artışına rağmen fiyatların artmadığını dile getiren Keskin, şöyle konuştu:
“Şu anda zarar ediyoruz ama ülkenin geçirdiği sıkıntıları göz önünde tutuyoruz. Ancak sütün market rafındaki fiyatında 2014 yılına göre yüzde 20-30 fark var. Üreticinin fiyatı aynı kalıyor ama market fiyatı artıyor.
Et ve Süt Kurumu’nun süte müdahalesi çok yerinde. Bunun Milli Tarım Projesi’nde de yer alması üreticiyi sevindirdi. Yaşanan bazı sorunlar var. Ancak müdahale olmasaydı şu anda 50-60 kuruşluk fiyatları konuşuyor olacaktık. Havyancılık sektörü, yüksek fiyat değil istikrarlı fiyat istiyor. Önümüzdeki dönemde Et ve Süt Kurumu’nun müdahaledeki yetkilerini genişletilmesini ve bu işin daha derli toplu yapılmasını bekliyoruz.”
– “Süt tozu ihracatını ESK eliyle yapılsın”
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Tarık Tezel, çiğ sütte arz fazlalığı ve mevsimsel dalgalanmanın piyasada istikrarsızlığa neden olduğunu, iç piyasada beklentinin aksine talebin gerilediğini, uluslararası piyasalarda ise süt tozu fiyatlarının Türkiye’den çok düşük olması nedeniyle ihracat sıkıntısı yaşandığını kaydetti.
SETBİR olarak üretici fiyatlarının düşürülmesine kesinlikle karşı olduklarını, bu dönemin farklı müdahelelerle aşılması gerektiğini belirten Tezel, sanayi tesisleri ve Et ve Süt Kurumu’nun stoklarındaki süt tozu miktarının hızla arttığına dikkati çekti.
İhracatçının stokları eritme telaşı içinde olduğunu ve rekabet koşulların Türkiye’nin aleyhine geliştiğini ifade eden Tezel,”ESK tarafından süte müdahale kapsamında yapılan uygulama, sektörü bir nebze olsun rahatlatmış olsa da süt tozunun ihracat olanakları kısıtlı olduğu için sanayicinin elindeki süt tozu miktarı katlanarak artmaya devam etmektedir. Bu yüzden bu dönemlerde süt tozu ihracatının da ESK eliyle yapılmasını öneriyoruz.” diye konuştu.
Süt ve süt ürünlerinde 2014 yılında 136 bin ton olan ihracatın geçen yıl yüzde 17 gerilediğini ancak bu yılın ilk yarısında yüzde 52 artış gözlendiğini ifade eden Tezel, Türkiye’nin yakın çevresinin süt ürünlerinde net ithalatçı ülkelerle çevrili olduğunu söyledi.abet etme şansımız yok”
Türkiye’nin süt üretim merkezi olarak bilinen İzmir’de günlük 2 bin ton süt alımı yapan Tire Süt Kooperatifinin Başkanı Mahmut Eskiyörük ise ESK müdahalesi sayesinde hayvanların kesilmekten kurtulduğunu ancak sorunun ortadan kalkmadığını dile getirdi.
Süt üretiminin ocak ayına doğru artacağını, yetiştiricinin ürettikçe korkar hale geldiğini ifade eden Eskiyörük, “Türkiye ihtiyacından fazla süt üretmemeli çünkü bu fiyatlarla dünyayla rekabet etme şansımız yok. Süt havyancılığı teşviği kaldırılmalı, damızlık ithalatı durmalı.” dedi.
Sü fiyatlarında düşüş et fiyatlarında ise yükselişin olmasında süt verimi yüksek ancak et verimi düşük Holstein cinsi hayvanların tercih edilmesinin de etkili olduğuna dikkati çeken Eskiyörük, artık Anadolu topraklarına özgü hayvan cinslerinin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Tire’de 500 hayvanıyla yetiştiricilik yapan Fikret Aslan da, hayvancılığın tatili olmadığını, günün tümünü aldığını ve büyük emeğin bulunduğunu belirterek, fiyatlardaki mevsimsel dalgalanmaların üreticinin moralini bozduğunu kaydetti.
Üreticinin dönem dönem zarar etmesine rağmen yapabileceği başka işin olmaması nedeniyle hayvanlarına bakmaya devam ettiğini kaydeden Aslan, “Biz fiyatlar yükselsin istemiyoruz, böyle kalsın ama maliyetler düşsün.” diye konuştu.