Silifke İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü “İyi tarım uygulamaları sertifika dağıtımı ve tarla günü etkinliği düzenledi.
Tarla günü etkinliği kapsamında iyi tarım uygulamasına geçen Sömek Mahallesi’nden 5, Yeğenli Mahallesi’nden 5 olmak üzere toplam 10 çiftçiye, iyi tarım uygulamaları sertifikası verildi.
İyi tarım uygulaması yapılan domates tarlalarını gezen Silifke Kaymakamı Şevket Cinbir, “Domatesler sofralarımıza geliyor ama bugün nereden nasıl üretilip geldiğini gördük. İyi tarım yapmaya ve tarımımızı geliştirmeye ihtiyacımız var. Önemli olan iyi tarım uygulamaları ile birlikte ilaç kalıntısız olmadan ürünlerimizi yetiştirmek ve dünya pazarında payımızı almaktır. Zengin toprak ve suyu olmayan hatta bir avuç toprağa sahip ülkeler tarımda söz sahibi oluyorlar. Dünyaya fide, tohum ve ürettikleri ürünleri pazarlıyorlar. Bunu neden biz başaramayalım. Çitçisi, üreticisi, alanı, satanı, odaları, bütün kurumlar hep beraber olursak, omuz omuza verirsek bunu bizlerde başarabiliriz. Dünya pazarındaki en önemli rolü alabiliriz. Nasıl daha sağlıklı tarım ürünlerini yetiştirebilir, ürünleri yetiştirirken çevreyi nasıl koruruz, insan sağlığını etkilemeden nasıl ilaç kullanırız bunları iyi öğrenmemiz ve geliştirmemiz gerekiyor. Bu topraklar aziz ve bereketlidir. Çünkü bu toprağın her karışı şehit kanı ile yıkanmıştır. Bizlerde şehitlerimize olan borcumuzu bu toprakları en verimli şekilde kullanarak ödeyebiliriz. Çok çalışmak durumundayız. Bu toprakları bereketlendirmek ve zenginleştirmeliyiz. Bu ülkeyi böylelikle zengin ve güçlü bir ülke yapabiliriz. Bu kapsamda projenin hazırlanmasında ve desteklenmesinde emeği geçen herkese ve üreticilerimize çok teşekkür ediyorum. Ürününüz ve kazancınız bol olsun” dedi.
İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Abdullah Süngü ise sürekli yeniliklere gebe olan hızla değişen toplumsal yaşamla birlikte, artan gelir düzeyi ve eğitim seviyesi, güvenli gıda tüketiminin de önemini arttırdığını söyledi. Süngü, “Tüketiciler direk tükettikleri tarımsal ürünler başta olmak üzere, satın aldıkları tüm gıda ürünlerinin güvenliğinden emin olmak ister hale gelmiştir. Bu bilinçle, gerek doğrudan tarımsal ürünlerin, gerekse işlenmiş gıdaların güvenle üretildiğinin garantisini tüketicilere sunabilmek için, birtakım sistemler ve standartların oluşturulması ihtiyacı kaçınılmaz olmuştur. İşte bu noktada hepimizin paydaşı olduğu tarım sektörü de üretimde yeni metotlar yeni sistemler geliştirmiştir. İTU da bu gelişimlerden en önemlilerinden biridir. Değerli katılımcılar İTU Dünya Gıda Örgütünün tanımıyla “Tarımsal üretim sisteminin sosyal açıdan yaşanabilir, ekonomik açıdan karlı ve verimli, insan sağlığını koruyan, hayvan sağlık ve refahı ile çevreye önem veren bir hale getirmek için uygulanması gereken işlemler” olarak ifade edilmektedir. Tarımda karlılığı sağlamak artık sadece üretmekten değil ürettiğimiz ürünlerin tarladan sofraya gıda güvenliğini sağlamak, üretimdeki tüm aşamaları kayıt altına almak, üretim sırasında yapılan işlemlerden etkilenebilecek başta üreticinin kendisi olmak üzere insan, çevre ve doğal ortamın tüm paydaşlarının dikkate alınmasıyla olabilecektir. Bilinçli toplum, bilinçli tüketici talep ettiği ürünlerde bu kıstasları tercih sebebi olarak değerlendirmektedir. Tarımsal ürünlerin fiyatlarının oluşumunda önemli bir yeri olan İhracatta da alıcılar, izlenebilirliği sağlanmış, kimyasal kalıntı sorunu olmayan ürünleri talep etmektedirler. İlçemizde de ihracatın fiyat oluşumundaki etkileri göz önüne alındığında İTU’nun değeri ve önemi daha anlaşılır hale gelmektedir” dedi.