Sarımsak üreticileri dertli.

Sarımsak üreticileri sınır ticaretinden yana dertli Türkiye’deki sarımsak üreticileri, ürettikleri sarımsağın yılın sadece 3 ayı para ettiğini, kalan zamanda ise doğu ve güneydoğu sınırından ülkeye vergisiz şekilde giren sarımsak nedeniyle büyük sıkıntı yaşadıklarını belirterek, yetkililerden sorunlarına çözüm istedi. Türkiye’nin sarımsak üreticileri sınır ticaretinden yana dertli. Bir taraftan İran gibi ülkelerden dolaylı yollarla vergisiz olarak Türkiye’ye […]
GTHB Personel - Haziran 22, 2015 8:10 am

Sarımsak üreticileri sınır ticaretinden yana dertli

Türkiye’deki sarımsak üreticileri, ürettikleri sarımsağın yılın sadece 3 ayı para ettiğini, kalan zamanda ise doğu ve güneydoğu sınırından ülkeye vergisiz şekilde giren sarımsak nedeniyle büyük sıkıntı yaşadıklarını belirterek, yetkililerden sorunlarına çözüm istedi.

Türkiye’nin sarımsak üreticileri sınır ticaretinden yana dertli. Bir taraftan İran gibi ülkelerden dolaylı yollarla vergisiz olarak Türkiye’ye giren sarımsak, bir taraftan maliyetlerin yüksekliği, bir taraftan da ithalat yapılması nedeniyle ürünün elde kalması sarımsak üreticisinin belini büküyor. Üretici, sınır ticaretine çözüm bulunarak Türkiye’ye giren sarımsağın vergilendirilmesini isterken, soğuk hava depolarının yetersizliği nedeniyle sarımsağın yüzde 30-40’ının zayi olmasından yakınıyor.

Mersin’de hem sarımsak üretip hem de pazarlayan Halis Gıda Paketleme Şirketi ortaklarından Ali Kayıkçı, sarımsak üreticilerinin sorunlarını ve beklentilerini İHA muhabirine anlattı. “Sıkıntılarımız çok” diyen Kayıkçı, Türkiye’deki sorunlardan birinin üreticinin sırtına yüklenen üretim maliyetleri olduğunun altını çizdi. Maliyetlerin yüksekliğinin sarımsak fiyatlarına da yansıdığını söyleyen Kayıkçı, yabancı ülkelerde sarımsak fiyatlarının Türkiye’den daha düşük olduğunu dile getirerek, “Bunun sebepleri arasında işçilik, akaryakıt, gübre gibi etkenler var. Bizim ürettiğimiz mallarda maliyet, işçi emeği yüksek olduğu için belli fiyatlar koymak zorunda kalıyoruz. Bu nedenle de Türkiye’de üretilen sarımsak fiyatları biraz daha yüksek durumda. Avrupa’da vergiler yüksek olduğu için ihraç da edemiyoruz. Kendi ürünümüzü kendimiz üretiyoruz. Dış ülkelere gönderemediğimiz için ürün fazlalığı oluşuyor. Dış ülkelerden gelen mallar da oluyor. Gelen malların vergileri de oldukça yüksek. Mart ayından sonra dışarıdan ürün alınmaya başlanıyor. Malların çoğu Çin Halk Cumhuriyeti’nden geliyor” dedi.

“İRAN GİBİ ÜLKELERDEN SINIR TİCARETİYLE VERGİSİZ OLARAK GİREN SARIMSAK EN BÜYÜK SORUNUMUZ”

Çin’den getirdikleri tohum ile daha fazla verim aldıklarını da aktaran Kayıkçı, daha önceki tohumlardan dönüm başı 300-400 kilogram arası ürün alırken, Çin’den gelen tohumla dönüm başı bin 500 kilogram ürün aldıklarını vurguladı. Sarımsağın 3-4 ay üreticisine iyi para bıraktığını dile getiren Kayıkçı, “Fakat kalan zamanda sınır ticaretinden gelen ürünler nedeniyle sıkıntı yaşıyoruz. Ürün topraktan çıktıktan sonra güzel para ediyor. Örneğin 6’ncı aydan 8’inci aya kadar ürün para ediyor. 8’inci aydan sonra ürün ayaklar altına düşüyor. Bunun nedeni, sınır ticareti adı altında İran gibi ülkelerden dolaylı yollarla vergisiz olarak binlerce ton sarımsağın ülkeye girmesidir. Bu en büyük sorunumuz. Tabi ki, İran’dan gelen malların fiyatları düşük olduğu için yerli ürün kullanılmıyor. Kimi üreticinin ürünü elinde kalıyor, ürünlerin birçoğu depolarda bozuluyor. Yetkili kurumlara, Bakanlıklara kadar başvurularda bulunduk. Bu durum kulak arkası ediliyor, duymazlıktan geliniyor, çözüm bulunmuyor. Bunlara vergi uygulanmış olsa devletimiz de vergi kaybına uğramamış olacak. Binlerce ton ürünün vergisi verildiği zaman ülkeye ek gelir sağlanmış olacak. Tabi ki, bu uygulama yapılmıyor. Sınır adı altında belirli bölgelerde dolaylı yollarla ürünler ülkemize giriyor” diye konuştu.

“TÜRKİYE’DE ÜRETİLEN SARIMSAĞIN YÜZDE 30-40’I ZAYİ OLUYOR”

Yaşadıkları bir başka sorunun da soğuk hava depolarının yetersizliği nedeniyle ürünlerinin bozulması olduğunu anlatan Kayıkçı, “Soğuk hava depolarının eksikliğini çok yaşıyoruz. Ürünü sağlıklı depolamadığın takdirde ürün bozuluyor. Bundan dolayı bilinçsiz depolama oluyor. Bir başka sorun da sarımsak temizlendikten sonra geri kalan ürünleri kullanmıyoruz. Çin’de sarımsağın salamurası, cipsi kullanılıyor. Kaliteli ürün kullanılırken, kalitesiz ürün doğrudan sucuk yapımına gönderiliyor. Sucuğa gönderilen sarımsak ise çok düşük maliyetlere gidiyor. Türkiye’de üretilen sarımsağın yüzde 30-40’ı zayi oluyor. Ya çöpe atılıyor ya da bozuluyor. Çin’de ise yüzde 5 bile zayiat yok” ifadelerini kullandı.

Mersin’de pazarlama aşamasında kullandıkları paketleme sistemi hakkında da bilgi veren Kayıkçı, bu sistemi 2002-2003 yıllarında Çin’e gittiklerinde gördüğünü ifade ederek, şunları söyledi: “Paketleme sistemine 2004 yılında başladık ve 11 senedir uyguluyoruz. Bu paketleme sistemi ile güzel, kaliteli ürünler ortaya çıkıyor. Ekonomik anlamda da ülkeye katkımız oluyor. Vatandaşların dışarıdan ürün almasını engellemeye çalışıyoruz. Bundan dolayı paketleme sistemi gayet avantajlı bir sistem. Lezzet bakımından sarımsaklarımız Çin mallarından daha kaliteli. Sarımsak paketleme sisteminin dışında saplı kasalama sistemi uygulanıyor. Çin’den alınan tohumu da Türkiye’ye ilk getirenlerdeniz. Çin’den getirdiğimiz tohum Türkiye’de melezleştiği için tat yönünden değişime uğruyor. Toprak değişimi de deniliyor. O yüzden ürünler daha kaliteli ve daha lezzetli oluyor.”

iha