İzmir’in Karaburun ilçesinde yetişen ve kış çiçeği olarak bilinen nergise coğrafi işaret almak için Türk Patent Enstitüsüne başvuruldu.
Adını mitolojik bir hikayeden alan ve kasım ayında yetişmeye başlayan nergisin hasadı şubat ayı sonuna kadar sürüyor.
Tarladan koparıldıktan sora 10-12 gün canlı kalabilen Karaburun nergisi, diğer bölgelerde yetişen nergislerden de bazı özellikleriyle ayrılıyor.
Rengi ve kokusuyla dikkatleri çeken nergisin demedinin 15-20 liradan satılması ve bu ürünün markalaşması için yapılan “coğrafi işaret” başvurusu üreticilerin yüzünü güldürüyor.
Karaburun Ziraat Odası Başkanı Gazanfer Yavaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllar içerisinde azalan nergis üretimini arttırmayı hedeflediklerini belirtti.
Yöre halkının 2005’den bu yana yoğun bir şekilde nergis ürettiğine dikkati çeken Yavaş, şöyle konuştu:
“Karaburun nergisinin dikim alanı 2005 yılında 4 bin dekar iken 2017 yılında bin 500 dekara kadar geriledi. Nematod hastalığıyla mücadelemiz devam ediyor. Mücadelede başarılı olduk. 40 derecede nergis soğanını ilaçlayıp kurutuyoruz, tarlanın da ilaçlamasını yapınca yüksek gelir elde ediyoruz. Dikimleri Ege Üniversitesi kontrolünde yapıyoruz.
İzmir Kalkınma Ajansına başvurarak nergisin pazarlanması ve dünyaya tanıtılması için proje sunduk. Çalışma sonunda 500 bin lira yatırım desteği aldık. Nergisi canlandırmak için Karaburun Kalkınma Kooperatifi bünyesinde soğuk hava deposu kurduk. Büyükşehir Belediyesi soğuk hava depolu bir kamyon verdi. Soğuk hava deposunda 27 gün boyunca nergisi beklettik. Tarladan yeni kopmuş nergisi saksıya koyduğumuzda 15 gün canlılığını korudu.”
– “Coğrafi işaret”le marka olacak
Nergisi yeniden bölge ekonomisine kazandırmak için yaptıkları çalışmaların sonuçlarını görmeye başladıklarını, bu yıl tarlaların ürün açısından bol olduğunu dile getiren Yavaş, nergis demedinin 15-20 liradan satıldığını kaydetti.
Karaburun Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkilileriyle birlikte nergisin coğrafi işaretini almak için Ekim 2016’da Türk Patent Enstitüsüne başvurduklarını belirten Yavaş, şöyle devam etti:
“Dünyanın her tarafında nergis yetişiyor ama Karaburun nergisinin kokusu daha farklı olduğu için coğrafi işaret başvurusunda bulunduk. 6 ay içinde sonuçlanacak. Bu işaretle birlikte yarımadada yetişen nergis tüm dünyada tanınıp marka olacak. Bu sayede aradaki aracıları çıkartıp Kalkınma Kooperatifi olarak İstanbul ve Ankara’ya çiçeğimizin satışını biz yapacağız. Nergisi her zaman değerinde üreticiyi koruyarak satacağız.”
“Bütün dünya Karaburun nergisi kokacak”
Üreticilerden31 yaşındaki Hülya Acar, nergisin değerinin her yıl arttığını belirterek, “Hastalık vurdu ama biz çiçeğimizi çok seviyoruz. Her sene seve seve topluyoruz. Bütün dünya Karaburun nergisi kokacak, mis gibi olacak.” diye konuştu.
Dilek Yavaş ise yörelerine ait nergisin coğrafi olarak tescillenmesinin ardından oluşturulacak marka ile İzmir başta olmak üzere tüm dünyaya güzel kokulu çiçeklerinin kooperatifleri aracılığıyla satılacağını, bu sayede üreticinin daha çok para kazanacağını ifade etti.
Ailesiyle beraber tarlada nergis toplayan 9 yaşındaki Gülce Sarıoğlu ise Karaburun nergisini koku ve renk olarak çok sevdiğini, bu işi severek yaptığı dile getirdi.
-Nergisin Mitolojik öyküsü
Mitolojik öykülere göre, dünyanın en yakışıklı erkeği Narkissos, Karaburun’da yaşamıştır. Bu erkeğe çevrenin tüm kızları, hatta perileri bile aşıktı. Narkissos’tan yüz bulamayan perilerden biri tanrı Zeus’a yalvararak Narkissos’un cezalandırılmasını ister. Tanrı, aşkına karşılık bulamayan perinin bu isteğini kabul eder ve ”Başkalarını sevmeyen kendisini sevsin” der. Erkek güzeli Narkissos bir gün susadığında su içmek için göle eğildiğinde suda kendini görür ve kendi kendine aşık olur ama bu sırada düştüğü gölde boğulur. Narkissos’un bu ölümü kendisini seven iyi yürekli perileri çok üzer. Sevdikleri yakışıklı adamı sudan çıkartıp gömmeyi düşünürlerken, sudan hiç bilmedikleri, görmedikleri bir çiçek çıkmaya başlar. Periler, rengiyle ve kokusuyla çok beğendikleri bu çiçeğe Narkissos adını verirler.