Son yıllarda limon fiyatlarının, diğer narenciye ürünlerine göre yüksek seyretmesi nedeniyle Çukurova’da üreticilerin, özellikle erkenci tür olan ve diğer narenciye türlerine göre yüksek fiyattan alıcı bulan mayer türü limon tesisleşmesine yöneldikleri belirtildi.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, yılda yaklaşık 750 bin ton üretilen limonun yüzde 20’sinin elde edildiği Adana’da, 2011 yılında 70 bin 377 dekar olan limon ekim alanı, 4 yılda 7 bin dönüm artarak 2015’de 77 bin 620 dekara ulaştı. 2011-2015 arasında meyve veren ağaç sayısı da 1 milyon 465 bin 761’den 1 milyon 592 bin 200’e çıktı.
izmir escort
2011’de 145 bin ton olan üretim 2012’de 134 bin ton, 2013’te 142 bin ton oldu. Üretim miktarı 2014’te 133 bin, 2015’te ise en düşük olan 132 bin tona geriledi.
Bu rakamlara göre üretim alanları, özellikle rekoltenin düşük olduğu yılların ertesinde daha da arttı. Adana’da da 2015’te üretim miktarının, süreçteki en az miktar olmasının yanı sıra diğer narenciye ürünlerine göre fiyatının daha yüksek olması nedeniyle sektörde limon üretimine yönelimin arttığı, özellikle mayer türü limon fidanının talebinde aşırı artış olduğu belirtiliyor.
Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen, AA muhabirine, narenciye üretimine elverişli olan Çukurova yöresinde gerek üreticiler gerekse sektör dışında olup gelirlerini bir yerde yatırıma dönüştürmek isteyen çok sayıda yatırımcının son yıllarda hızlı bir şekilde narenciye yatırımına yöneldiğini söyledi.
Daha fazla kazanç hevesi ile erkenci olan ve diğer narenciye çeşitlerine göre daha yüksek fiyattan işlem gören mayer cinsi limon çeşidinde çok ciddi bir tesisleşme olduğunu ifade eden Girmen, son iki yılda satılan fidan sayısının, var olan ağaç sayısının iki katına ulaştığını tahmin ettiklerini belirtti.
Girmen, şunları söyledi:
“Narenciye, farklı sektörlerdeki insanların para kazanıp, paralarını daha rahat ve bir hobiymiş gibi değerlendirebileceklerini düşündükleri bir alan gibi görünüyor. Sektör dışında oldukları içinde sorun ve sıkıntılarını bilmeden bu işe giriyorlar. İlerleyen yıllarda bu plansız ve programsız yürüyen narenciye tesisleşmesi, çok farklı sorunları da beraberinde getirecek. Geçtiğimiz aylarda sadece bir ülkenin ithalatını durdurması sebebiyle narenciye piyasasının ne hale geldiğini hep birlikte gördük. Bu kadar büyük, hızlı ve plansız narenciye dikimi, hem ekonomik anlamda yatırımların boşa gitmesini hem de insanların beklediklerinin karşılanmamasını ortaya çıkaracak. Dolayısıyla gerek üreticilerimiz gerek yatırımcılarımızın narenciye bahçesi tesis ederken mutlaka uzun yıllara dayalı plan ve programlar yaparak yetkililere danışmasını, plan ve programlama yapmasını istiyoruz.”
Girmen, 1990’lı yıllarda Çukurova’ya minneola türü mandalina çeşidinin büyük kazanç beklentisiyle çok hızlı bir şekilde yayıldığını, ancak hesap yapılmadan, pazar araştırması gerçekleşmeden yapılan bahçelerde ağaçların söküldüğünü anımsattı.
– “Herkes ‘limon limon limon’ diyor”
Hatay’ın Samandağ ilçesinde yılda 3 milyon fidan üretilen Fidanlı Mahallesi’nde üretici Zekeriya Sağ da fidan talebinin yüzde 90’ını limon fidanlarının oluşturduğunu söyledi.
Bu kadar limonu Türkiye’nin kaldıramayacağını ifade eden Sağ, şunları kaydetti:
“Bu yıl 3 milyon fidanın 2 milyonunu limon siparişi almışız. Geçen yıl bu 1,5 milyon, önceki yıl dörtte biri kadardı. Gelen talebin de yüzde 90’ı limon. Son iki yılda mayer siparişleri 2,5 kat arttı. ‘Bu kadar limonu Türkiye kaldıramaz, her sene 2 milyon fidan bu şekilde yapılırsa kötü’ diyorum. Herkes ‘limon limon limon’ diyor. Başka bir şey istemiyorlar.”
Sağ, genelde önceki narenciye üreticileri değil de tarla tarımından vazgeçenlerin limona yöneldiğini gözlemlediklerini belirtti.
– “Garanti para kazanmak istiyorlar”
Mersin’in Tarsus ilçesinde işletmesi 200 fidan üretim kapasitesine sahip Mehmet Ener ise son 10 yılda Çukurova’da mayer limon ve w. murcott mandalina bahçelerinin tesis edildiğini gördüğünü söyledi.
Kendilerinin siparişle mayer limonu fidan ürettiklerini, son gelen siparişlerin tamamının limonla ilgili olduğunu anlatan Ener, “Son gelen siparişler hep limonla ilgili. Son 2-3 senedir limon fidanı soran sayısı inanılmaz derecede arttı, neredeyse 10 katına çıktı. Sadece limon soruyorlar. Biz siparişle yapmamıza rağmen hemen temin etmek için ‘hazırda var mı’ diye soruyorlar.” dedi.
Ener, halihazırda erkenci mandalinanın dalda 30-35 kuruş olduğunu, mısırın beklenen fiyata ulaşamadığı ortamda mayerin dalda en düşük 80 kuruşa satıldığını belirterek, bu durumun üreticinin tercihlerini etkilediğini kaydetti.
Limon için arz talep dengesi bozulması endişesi taşıdığını ifade eden Ener, şunları söyledi:
“Mayer dikilmesinin 3. yılında meyve verir ama üretici bunu göze alıyor. Gelenlerin yüzde 30’u daha önceden Washington portakal veya diğer kıymet taşımayan türlerde yetiştiricilik yapanlar. Garanti para kazanmak istiyorlar. Küçük 50-100 dönüm işletmesi olanlar, ‘tarladan bir şey anlamıyorum, mısır, pamuk benim karnımı doyurmuyor’ diyerek 2 sene para kazanmamaya razı olup 3. sene para kazanırım düşüncesiyle mayer ekiyor.”
Ener, fidan fiyatlarında da spekülasyon oluştuğunu öne sürerek, iki yıl evvel 2,5 liraya satılan fidanın bir hafta önce 10 liraya kadar çıktığını anlattı.