Türk kuru meyve sektörü, Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünleri çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısının kaderini belirlemek üzere “2. Kuru Meyve Çalıştayı”nda bir araya geldi.
Toplantıda Kuru meyve sektörü, dünyada ihracatta liderlik konumunu güçlendirmek için ekonomi bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve sektör paydaşları güçlerini birleştirme kararı aldı. Çalıştayda Ekonomi Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri de sektörün sorunlarının çözümü için mesai yaptı.
2. Kuru Meyve Çalıştayı’nda, çekirdeksiz kuru üzümde bağda salkım güvesine karşı önerilen chlorpyrifos etkili maddeli preparatların Avrupa Birliği üzüm maksimum kalıntı limitini 0.5 ppm’den 0.01 ppm’e düşürme kararı en öne çıkan sorun olurken, kuru incirde ise gıda ürünlerinde kullanımı izinli olmamasına rağmen kuru inciri beyazlatmak için kullanılan ağartıcı kimyasal madde sektörün ortak problemi olarak öne çıktı. Kuru kayısı da sektörün dile getirdiği en büyük sorun ise kükürtdioksit limitleri oldu.
Dünya genelinde sağlıklı ürün tüketiminin yükselen trend olduğunu belirten Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, insan sağlığına uygun, doğala en yakın ürünü üretmek ve tüketiciye sunmak zorunda olduklarını, aksi takdirde sektörün zarar göreceğini kaydetti. Celep, “Kendimiz yemediğimiz ürünü üretmeyeceğiz, temel prensibimiz bu olacak” dedi.
Çekirdeksiz kuru üzümde bağda salkım güvesine karşı önerilen chlorpyrifos etkili maddeli preparatların Avrupa Birliği üzüm maksimum kalıntı limitini 0.5 ppm’den 0.01 ppm’e düşürme kararının 10 Ağustos 2016 tarihinde yürürlüğe girecek bir yönetmeliğin 21 Ocak 2016’da yayınlandığını anlatan Celep, “Bu yönetmelik hükümlerinin 2015 mahsulü ürünleri için uygulanmaması için Ekonomi Bakanlığı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile koordineli AB nezdinde girişimlerimizi sürdürüyoruz. 20 Nisan’da konuyla ilgili olarak Bürküsel’deki AB Komisyonu yetkililerinden AB’li ithalatçılarla birlikte görüşmek üzere randevu aldık. Gerekçelerimizi anlatacağız” diye konuştu.
İHRACATIMIZ 4 YILDIR 1.4 MİLYAR DOLARDA KALDI
Türk kuru meyve sektörünün ihracat rakamının son 4 yıldır 1.4 milyar dolarda kaldığını belirten Celep, şöyle devam etti: “Kuru meyve sektörünün ihracat rakamının 4 yıldır aynı seviyede kalmasında yıldan yıla kuru meyve ürünlerinin üretim miktar ve kalitesindeki farklılıkların etkili olduğu kadar, yıllardır Bakanlıklarla birlikte bir türlü çözüm bulunamayan sorunlar da etkili oldu. 2023 yılında 3 milyar dolar ihracatı hedefleyen sektörümüzde, sektör mensupları olarak iş yapma şeklimizi ve aşırı rekabetçi ticaret şeklini gözden geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Sektörümüzün her zaman iç içe çalıştığı Bakanlıklarımızın da ihracatımızdaki konu ve sorunları ele alış şeklini gözden geçirmeleri gerektiğini, uzmanından Müsteşarına ve hatta Bakanına kadar bizlere bir telefon mesafesinde olunması gerektiğini düşünüyoruz.”
Türkiye’de üretilen yıllık ortalama 65 bin ton kuru incirin yüzde 90’ının, 140 bin ton kuru kayısının yüzde 90’ından fazlasının, 280 bin ton çekirdeksiz kuru üzümün yüzde 85’inin ihraç edildiğini ve ihraç edilmek zorunda olduğuna vurgu yapan Celep, “İç tüketimi bugünden yarına birkaç kat artıramayacağımıza göre bu durum önümüzdeki yıllarda da devam edecektir. Yüz binlerce aile geçimini bu ürünlerin üretim, işleme ve ticaretinden sağlıyor. Sektörümüz de ülkemiz ekonomisine katkı sağlıyor, vergi ödüyor. Hal böyle iken, maalesef bugün de konuşacağımız konuları çoğu, en azından beş yıldır gündemimizde olan ve bir türlü kalıcı çözüme kavuşturamadığımız konulardır. Maalesef, birbirimizin hayatını zorlaştırıyoruz, yok yere enerji ve zaman kayıpları yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
İHRACATÇI SORUNLU ÜRÜN ALMASIN
Kuru meyve sektöründe ihracatçıların üreticilerden ürün alırken daha dikkatli olması gerektiğini belirten Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdür Vekili Muharrem Selçuk, ihracatçıların usulüne uygun üretilmeyen ürünleri çiftçiden ve tüccardan almaması halinde üreticilerin ürünlerinin ellinde kalacağını, bu sayede üreticilerin üretim aşamalarında daha titiz davranacaklarını, sorunların büyük kısmının çözüme kavuşacağını kaydetti.
“Yemediğini satmama bu işin felsefesi olsun” diyen Selçuk, “Kuru incirde ağartıcı kimyasal madde tespit yönteminde numune miktarını arttırabiliriz. 1 kg. yerine 4-5 kg. olabilir. İhracatta rastgele yapılan analizlerde ağartıcı kimyasal madde kullanımı sıklığı çok çıkan firmaların partileri daha fazla kontrol edilecek. Yüzde 5-10’dan fazla sıklıkla numune alıp analiz yapabiliyoruz. Yaptığınız işlerin yasal altyapısı olmalı. Yasal zemin oluşturulursa yurtdışından numune alınması sonucu yaptırım söz konusu olabilir. TCK 186. maddeye göre gıdanın içeriğini bozma kapsamında dava açmak gündeme gelebilir. Şimdiye kadar ihracat aşamasında yapılan analizlerde ağartıcı kimyasal madde kullandıkları tespit edilen firmalara para cezası uygulandı. Bu ürünün kullanıldığı belirlenen partilerde Aflatoksinde olduğu gibi ayıklama yöntemi uygulanması mümkün değil çünkü gıda ürünlerinde kullanılması yasak olan bir kimyasal. Kullandığı belirlenen firmalara faaliyetten men, ihracattan men cezaları Ekonomi Bakanlığı ile işbirliğinde gündeme gelebilir” diye konuştu.
II. Kuru Meyve Çalıştayı’nda Televizyon Program Yapımcısı Polat Doğru “Kimler Sizin Ekipte? İnsan İlişkilerinin İş Hayatına Etkileri”, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Kumral ise insan beyninin tarihi gelişimi ile ilgili sunumlar yaptılar.
II. Kuru Meyve Çalıştayı’na, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdür Vekili Muharrem Selçuk, Daire Başkanı Günay Anakök, Ekonomi Bakanlığı Daire Başkanları Tayfun Kılıç, Zafer Soylu ve Ramazan Kısa, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Daire Başkanı Seçkin Cankış, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, Kuru Meyve Sektör Kurulu ve aynı zamanda Tanıtım Grubu Başkanı Osman Öz, Ege, Güneydoğu Anadolu ve İstanbul Kuru Meyve ihracatçıları Birliği Yönetim Kurulu temsilcileri, oda ve borsa yöneticileri, GTHB İzmir, Manisa ve Aydın İl Müdürlüğü yetkilileri, Araştırma Enstitüsü yetkilileri, Üniversite öğretim üyeleri ve ihracatçı firma temsilcilerinden 162 kişi katıldı.