Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesince ısırganın tıp, kimya ve gıdada kullanılması çalışmaları kapsamında, Türkiye genelinde en iyi özellikleri ve en iyi etken maddeleri taşıyan türün belirlenmesi için araştırma yapılıyor.
Proje Yürütücüsü ve Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Aytaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada,Türkiye’nin tüm bölgelerinde halkın çeşitli amaçlarla kullandığı ısırganın, dokunulduğunda can yakmasına karşın insanlara her anlamda derman olabileceğini söyledi.
Isırganın tıp, kimya ve gıda alanında kullanması amacıyla çalışma yürüttüklerini dile getiren Aytaç, “Isırgan otu, her iki yarım kürenin tropikal ve subtropikal alanlarında yaygınlaşan, Avrupa, Asya ve Amerika’nın ılıman bölgelerinde yetiştirilebilen bir bitki türüdür. Isırgangiller familyasında 48 cins ve bin 50 tür listelenmiş. Biz de ülke genelinde yetişen ısırgan otlarının türlerini belirleyerek ve örnekler toplayarak incelemeye başladık.” dedi.
Bu kapsamda Mersin, Samsun, Trabzon, Rize, Tokat, Kayseri, Adana, Gaziantep gibi illerden ısırgan numuneleri aldıklarını bildiren Aytaç, bunları inceleyerek özelliklerini, içerdiği maddelerin yoğunluğunu ve en iyi etken maddeleri taşıyan türü araştırdıklarını anlattı.
– Sağlığa pek çok faydası var
Bugüne kadar yabancı ve zararlı bir ot olarak görülen ısırganın ekonomik açıdan değerlendirilmediğine dikkati çeken Aytaç, şunları kaydetti:
“Çalışmamız kapsamında 2 farklı türde 12 genotip belirledik. Isırgan otunun, tıp, kimya ve gıda sanayinde kullanılmasını amaçlıyoruz. Gelişmiş ülkelerde tıbbi, gıda, lif, kozmetik, boya, hayvan yiyeceği ve enerji bitkisi olarak kullanılıyor ancak ülkemizde bolca olmasına rağmen bugüne kadar hiçbir alanda değerlendiremedik. Isırgan otu, kan temizleyici, aynı zamanda kan yapıcı bir bitki. Pankreas üzerinde çok olumlu etkileri olduğu için ısırgan çayıyla kandaki şeker düzeyi düşürülür. İdrar yolları hastalıkları ısırgan çayıyla tedavi edilebiliyor. Cilt koruyucu, cildi sıkılaştırıcı, kepek önleyici olarak krem, şampuan ve sabun gibi benzeri kozmetiklerde kullanılırken, böbrek rahatsızlığı, kanser, solunum yolları rahatsızlığı, öksürük tedavisi, saç dökülmelerini önleme, nefes darlığı, felç, tansiyon, romatizma, böbrek taşı düşürme gibi pek çok alanda kullanılıyor. Ayrıca ısırgan sapları lif olarak değerlendirilerek, tekstil alanında kullanılabiliyor. Bütün bu özellikleri nedeniyle en iyi ısırgan türünü ve tohumunu belirleyerek ekonomiye kazandırmak istiyoruz.”
Ülke genelinde, bu otu ekonomiye kazandırmak ve farklı alanlarda kullanımını sağlamak için belirlenen türlerin yer aldığı ısırgan tarlaları kurmak istediklerine işaret eden Aytaç, “Böylece hem ülke ekonomisi hem de insan sağlığına katkı verebiliriz. Hayvansal yem ihtiyacı için de kullanılabilir. Bu tarlalarda yetiştirdiğimiz kaliteli ısırganlar sadece yurt içinde değil yurt dışı pazarlarda da kullanılacak.” diye konuştu.
Aytaç, geçen yıl başlattıkları çalışmayı 2 yıl içinde tamamlamayı planladıklarını bildirdi.
Üretim için ilk etapta ısırgan deneme alanları kuracaklarını belirten Aytaç, elde edecekleri tohumları İzmir’deki Tohum Gen Bankasına da gönderip, koruma altına aldıracaklarını sözlerine ekledi.