Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, dünyanın hayvansal ürünler konusunda hızla dar boğaza gittiğini belirterek, “Ben inanıyorum ki Türkiye aldığı ve alacağı tedbirle önümüzde süreç içinde bu dar boğazı yaşamayacak. Kendi kendine yeterli olacak bir noktaya gelmesi konusunda proaktif bir süreci hep beraber yönetmiş olacağız.” dedi.
Çeşitli incelemeler ve ziyaretlerde bulunmak üzere Balıkesir’in Bandırma ilçesine gelen Bakan Çelik, Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünü ziyaret etti. Çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi alan Çelik, enstitülerin tarım ve hayvancılığın geleceği açısından önemli birimler olduğunu söyledi.
Çelik, burada, enstitülere son derece önem verdiklerini, bunların üzerinde titizlikle durarak daha da artıracaklarını ifade etti.
Hükümet olarak 81 ile üniversite kazandırılması konusunda önemli çalışmalar yaptıklarına da değinen Çelik, “Önemli mesafeler katettik. Bandırma ve Balıkesirimizde üniversite ve enstitülerimiz entegre oldu.” diye konuştu.
– “Türkiye’nin kırmızı et açığı olduğunu hepimiz biliyoruz”
Çelik, etin önemli bir protein kaynağı olduğunu, bu konuda önümüzdeki yıllar içinde insanlığın ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacağına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu anlamda Türkiye’nin kırmızı et açığı olduğunu hepimiz biliyoruz. Aslında bizim coğrafyamızın küçükbaş hayvancılığa çok daha uygun olduğu dikkate alındığında enstitünün de önemi ortaya çıkmaktadır. Burada hayvan ıslahı yetiştiriciliği ve kaynakların korunmasıyla ilgili atılması gereken adımlar, yapılması gereken işler var. Yapılanlar var ama buraya gelmeden önce aldığım bilgiye göre burada nitelikli, vasıflı damızlık koçların yaygın bir şekilde küçükbaş hayvan ırkının ıslahı açısında yaygınlaştırılması gerekirken sayısal olarak çok düşük düzeylerde olduğumuz görülüyor. Onun için buraları daha fonksiyonel hale getirmemiz gerekiyor.”
– “Farkındayız veya değiliz”
Bakan Çelik, hayvancılığın desteklenmesine yönelik yeni açıkladıkları Milli Tarım Projesi çerçevesinde, manda merkezlerinin de önem taşıdığını belirtti.
Manda ırkının ıslahıyla ilgili atılan adımın önemli olduğuna vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:
“Bunun hızlı bir şekilde geliştirilmesi gerekiyor. Türkiye’de 135 bin manda var. 80 milyonu dikkate aldığınız zaman, bu sayının ne ifade ettiğini hepimiz görüyoruz. O halde hem küçükbaş hem manda hem büyükbaş, geneli itibarıyla kırmızı et temininde Türkiye bugünleri, bu yılları çok iyi değerlendirmek durumundadır. Çünkü farkındayız veya değiliz, dünya hayvansal ürünler konusunda dar boğaza doğru hızlı bir şekilde ilerliyor. Ben inanıyorum ki Türkiye aldığı ve alacağı tedbirle önümüzde süreç içinde bu dar boğazı yaşamayacak. Kendi kendine yeterli olacak bir noktaya gelmesi konusunda proaktif bir süreci hep beraber yönetmiş olacağız.”
– “22 bin dekarlık alan sizin emrinizde”
Enstitüye ait araziyi gezen Bakan Çelik, daha sonra Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesini ziyaret etti. Burada Rektör Prof. Dr. Süleyman Özdemir’den bilgi alan Çelik, üniversitelerin özellikle Türkiye’nin ihtiyaçlarıyla bütünleşen, ihtiyaçları öngören ve buna göre gençleri geleceğe hazırlayan kurumlar haline dönüşmesi gerektiğini anlattı.
Üniversitelerin, şehirlerle bütünleşmesinin önemine dikkati çeken Çelik, “Bu yönüyle fakülte sayısının çok olmasından ziyade ihtiyaç sayısı neyse ona göre şekillendirilmeli. Bakanlığımız olarak, Onyedi Eylül Üniversitesi ile ilgili bize düşen sorumluluk, görev neyse dayanışma içinde olmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Rektör Prof. Dr. Özdemir’in daha önce kendisinden yer talebinde bulunduğunu hatırlatan Çelik, “Hocam, Ziraat Fakültesi bir an önce faaliyete geçirilsin. Balıkesir’in, Bandırma’nın buna ihtiyacı var. 22 bin dekarlık alan sizin emrinizde. Burada nitelikli gençlerimizin Türk tarımına armağan edilmesi konusunda üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu ifade ediyorum.” dedi.
Prof. Dr. Özdemir, ziyaretin sonunda Bakan Çelik’e, Bandırma vapurunun maketini hediye etti.