Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, köylere mahalle statüsü kazandıran Büyükşehir Yasası’nın hayvancılık yapanları mağdur ettiğini söyledi. Çandır, yasaya göre, eskiden köy olan yerlerde şikayet halinde besicilik yapan işletmelerin kapatılmak zorunda olduğunu savundu.
Yasa çıkarılırken kent merkezlerindeki yaşamın dikkate alındığını ifade eden Çandır, “Kırsal yaşam gözardı edilmiş. Yasanın bir şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Değiştirilmezse üretim önemli ölçüde olumsuz etkilenir. Yasa koşularında bir işletmenin izin alabilmesi yüzde 5 civarındadır, yüzde 95 üretici bundan olumsuz etkilenir.” dedi.
Antalya 1 milyonun üstündeki koyun ve keçiyle Mersin’in ardından Türkiye’de en fazla küçükbaş hayvan varlığına sahip ikinci şehir. Kentte ağırlıklı olarak Toroslar’daki doğal imkanlar kullanılarak hayvancılık yapılıyor. Bölgede küçükbaş hayvancılığının karşılaştığı sorunları ve çözüm önerilerini tartışmak için Ocak 2015’te Batı Akdeniz Küçükbaş Hayvancılık Çalıştayı düzenlendi. Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) ile Antalya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği tarafından düzenlenen çalıştayın sonuç raporu yayınlandı. Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle bir araya gelen ATB Başkanı Ali Çandır, raporu kamuoyuyla paylaştı.
Sürü yönetiminden kayıt sistemine, ıslah çalışmalarından hayvan hastalıklarıyla mücadeleye, üretimden desteklere, hayvancılık politikalarından et tüketimine kadar birçok konunun yer aldığı raporda dikkat çekici başlıklardan biri de Büyükşehir Yasası’ndan sonra köylerin mahalleye dönüştürülmesi sebebiyle, yerleşim yerleri ve mahallelerde kurulacak işletmelerin ruhsat alamaması sorunu oldu. Köyleri mahalleye dönüştüren Büyükşehir Yasası’nın tarımsal üretim ve hayvancılığı mağdur ettiğini dile getiren Ali Çandır, “Yasa çıkarken merkeze alınan unsur kent yaşamı. Büyükşehir Yasası kırsaldaki öncelikleri gözardı etmiş. Onun için yasanın bir şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Önceden köy olan yerde birisinin şikayet etmesi durumunda orada besicilik yapan işletme kapatılmak durumunda. Bunun ortadan kaldırılması gerekiyor ki insanlar üretimine devam etsin. Değişmezse üretimi önemli ölçüde olumsuz etkiler.” diye konuştu.
KIRSALIN YÜZDE 80’İ ETKİLENİR
Geçen yıllarda keçilerin ormana girmesinin yasaklanmasıyla bile bölgedeki küçükbaş hayvan üretiminin yüzde 40 düştüğüne işaret eden Çandır, “Et fiyatlarındaki artışlar da hep bu dönemlere geliyor. Bizim Toroslar’ın avantajını değerlendirerek doğal beslenme koşullarında keçi üretimini artırmamız gerkiyor ki insanımız ete daha kolay ulaşssın. Yasa koşularında bir işletmenin izin alabilmesi yüzde 5 civarındadır, yüzde 95 üretici bundan olumsuz etkilenir.” dedi.
Çandır, şöyle devam etti: “Bu çalıştayın içinde bir çok kurum olduğu için aksayan yönlerin hepsi kurumlar tarafından da not edildi. Biz üretimi engelleyen, üreticiye sorun teşkil edenleri belirleyip bunların değiştirilmesi için çaba sarf edeceğiz. Herkes sistemin aksayan yerlerinin farkında. Evinin altında bir tek dana besleyen de kümeste tavuk besleyen de, hepsi bundan etkileniyor. Kırsal nüfumuzu göze aldığınızda yüzde 80’i etkileniyor. Düzelmemesini düşünmüyorum. Mutlaka düzelecektir. Düzelmezse üretimle ilgili ciddi sorun yaşarız. İkili görüşmelerde konuştuğumuz herkes Büyükşehir Yasası’nda bu tür aksaklıkların olduğuna ve seçimlerden sonra düzeltileceğine işaret ediyor.”
RAPOR, BAKANLIĞA VE YENİ HÜKÜMET’E SUNULACAK
Ali Çandır, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na sunacaklarını, hayvancılıkla ilgili tüm kuruluşlara göndereceklerini ifade ettiği raporu ayrıca ‘www.bagev.com’ internet adresinden de yayınlayacaklarını söyledi. “Bu bir başlangıç. Küçükbaş hayvcanlığın bu bölgede gelişmesi için bu rapora dayanarak yeni kurulacak hükümetten taleplerimiz olacak. Konunun taraflarıyla küçükbaş hayvancılığın gelişmesi için bir çalışma grubu oluşturacağız.” diyen Çandır, “Referans alacağımız değer, kişi başı et tüketimimiz ise bunun yetersiz olduğu açık. Biz bu tüketimi ekonomik koşullarda ne kadar daha geliştirebilirsek insanımızın daha çok et yemesini, daha çok protein almasını sağlayacağız.” ifadelerini kullandı.
EN DÜŞÜK ET TÜKETİMİ TÜRKİYE’DE
Raporda yer olan bilgiye göre Türkiye’de kişi başına yıllık 13 kilogram kırmızı et tüketiliyor. Bu rakam ABD’de 31, AB ülkelerinde 20 kilograma kadar çıkıyor. Türkiye’de kişi başına yıllık toplam et tükemi ise 25,3 kilogram. Türkiye yakın çevresindeki en düşük et tüketimine sahip ülke. Kişi başına yıllık et tüketimi; Rusya Federasyonu’nda 62,9 kg, İran’da 36,3 kg, Yunanistan’da 74,8 kg, Bugrasitan’da 53 kg, Azerbaycan’da 32 kg, Ermenistan’da ise 32 kg. Komşu ülkeler arasında Türkiye’nin gerisinde kalan tek ülke Suriye’de ise rakam 22,8 kilogram. Ukrayna, İsrail, Lübnan, Mısır, Libya, Tunus da bile kişi başına et tüketimi Türkiye’nin çok üstünde.
cihan