Bizi yavaş yavaş zehirleyip öldürecekler..

Soner Yalçın, sosyal medya hesabından gıda ürünlerinde oynan oyunu anlattı.

Toptancının 15 kuruşa sattığı top kekin maliyetini hesaplayan Soner Yalçın, ‘Bir top keki toptancısı 15 kuruşa satıyor. Un, yumurta ve yağ ile yaparsanız 30 kuruş malzeme maliyeti var; keza ambalajı, üretici kârı, nakliyesi ve toptancı kârı vs eklenince nasıl o fiyata satılabiliyor?çünkü kek değil; “kek benzeri kimyasal bir şey” alıp yiyoruz.’ dedi.

Açıklamalarına Emile Durkheim’in ortaya attığı ‘anomi’ kavramını anlatarak devam eden Soner Yalçın, ‘Emile Durkheim’in ortaya attığı bir kavram var; “anomi”. Toplumsal hayattaki değer karmaşasını ifade eder. “Yabancılaşma” denebilir. Kavramın öncülerinden Ludwig Feuerbach şu sözü boşuna etmedi: İnsan yediği şeydir!’ dedi.

Tarım toplumuna geçen insanoğlunun tek şeker kaynağının bal olduğunu söyleyen Soner Yalçın, günümüzde zararlı olduğu bilinmesine rağmen 1970’lerde keşfedilen nişasta bazlı şeker/mısır şurubunun her yiyeceğin içerisinde olduğunu yediklerimize içtiklerimize dikkat etmezse yavaş yavaş bizi zehirleyip öldüreceklerini söyledi.

Bir top keki toptancısı 15 kuruşa satıyor. Un, yumurta ve yağ ile yaparsanız 30 kuruş malzeme maliyeti var; keza ambalajı, üretici kârı, nakliyesi ve toptancı kârı vs eklenince nasıl o fiyata satılabiliyor?çünkü kek değil; “kek benzeri kimyasal bir şey” alıp yiyoruz.

— Soner Yalçın (@hsoneryalcin) 19 Şubat 2018

Emile Durkheim’in ortaya attığı bir kavram var; “anomi”. Toplumsal hayattaki değer karmaşasını ifade eder. “Yabancılaşma” denebilir. Kavramın öncülerinden Ludwig Feuerbach şu sözü boşuna etmedi: İnsan yediği şeydir!

— Soner Yalçın (@hsoneryalcin) 19 Şubat 2018

Düşünsenize, tarım toplumuna geçen insanoğlunun tek şeker kaynağı, bal idi. Bugün ise, -zararlı olduğu biline biline- 1970’lerde keşfedilen nişasta bazlı şeker/mısır şurubu her yiyeceğin içinde!
Yediklerimize içtiklerimize dikkat etmezsek bizi yavaş yavaş zehirleyip öldürecekler

— Soner Yalçın (@hsoneryalcin) 19 Şubat 2018