Açık
  • EURO
    Warning: number_format() expects parameter 1 to be double, string given in /home/gthbhaber/public_html/wp-content/themes/wphaber/header.php on line 127
  • DOLAR
    Warning: number_format() expects parameter 1 to be double, string given in /home/gthbhaber/public_html/wp-content/themes/wphaber/header.php on line 131

Süleyman Şah’ın tiftik keçisi nasıl İngiliz’in malı oldu?

GTHB Personel - Mayıs 28, 2017 2:45 pm A A

“1220’lerde Osman Bey’in dedesi Süleyman Şah’ın Türkistan’dan Anadolu’ya getirdiği tiftik keçileriyle, Osmanlı-Türk tiftik kumaşı tekeli üzerinde yükselen Osmanlı İmparatorluğu, 1838’de bu tekeli İngilizlere kaptırmakla kendi sonunu da belirlemiş oluyor ve Ankara keçisine ‘İngiliz damgası’ vuruluyordu.”

Ankara Nallıhan’da yapılmak istenen ikinci kömürlü termik santral, coğrafya ve üretim kültürüne nasıl bir ihanet içinde olunduğunu akıllara getirdi…

Anavatanı Tibet olan ve Anadolu’ya 1200’lü yıllarda Süleyman Şah tarafından getirilen tiftik keçisi, Nallıhan’ın da içinde yer aldığı Ankara ve çevresinde yetiştiriliyordu. Ancak padişah fermanıyla sanayi casuslarına verilen bir çift damızlık tiftik keçisinin ardından Anadolu’daki üretim hızla yok edildi. Angora keçisinin altın değerindeki tiftikleri, bugün bütün dünyaya İngilizler eliyle satılıyor.

Artık Süleyman Şah’ın getirdiği ve torunlarına emanet ettiği tiftikte İngiliz’in mührü var…

ONLARCA FİLM ÇEKİLMESİ GEREKEN BİR ROMAN: ÇIKRIKLAR DURUNCA

Usta yazar Cengiz Özakıncı, yıllar önce Kaş’te yaptığımız bir söyleşide, Sadri Ertem’in Çıkrıklar Durunca romanında öyküsünü anlattığı Ankara keçisinin ve tiftik dokumacılığının yok edilişini aktarmış, bu hazin öykünün mutlaka filminin çekilmesi gerektiğine işaret etmişti…

Cengiz Özakıncı, ilerleyen yıllarda Kaş’ta aktardığı bu öyküyü, belgeleriyle birlikte Bütün Dünya Dergisi’nde (Nisan 2011) yayınladı. Ayrıntılar için bakınız: (http://www.butundunya.com/pdfs/2011/04/060-070.pdf)

Özakıncı’nın bu kapsamlı yazısının özeti niteliğinde bir kaç paragrafı aktaralım:

TİFTİK KEÇİSİNİ ANADOLU’YA SÜLEYMAN ŞAH GETİRDİ

“-Anadolu’da tiftik üretimi 1220 yıllarında Moğol ordularının Kayı boyunu, Süleyman Şah ve halkını Türkmen topraklarından sürüp çıkarması ile başlamıştı. 70 yıl sonra Osmanlı devletini kuracak olan Osman Bey, tiftik keçisini Anadolu’ya getiren Süleyman Şah’ın torunuydu. Süleyman Şah, 1229’da ölünce oğulları Kayseri’den Ankara’ya kadar uzanan bölgede tiftik keçisi sürüleriyle yayılıp yerleşmişler ve bölgeyi yurt edinmişlerdi. Ankara ve çevresinde halk tiftikten ipek gibi kumaşlar dokuyordu. Tiftik kumaşlarının ünü Ankara’dan tüm dünyaya yayıldı ve tiftik keçisi Avrupa’da ‘Ankara keçisi’ (Angora goat) adıyla anılmaya başladı.

ANKARA’DA 1335 TEZGAHTA YILDA 20 BİN TOP KUMAŞ DOKUNUYORDU

-O tarihlerde başta Ankara olmak üzere; Zir, Çankırı, Beypazar›, Nallıhan ve Kalecik’te 1355 tiftik tezgahınn bulunduğu ve her yıl 20.000 top kumaşın yurt dışına satıldığını belirtiyordu Tournfort.

SADRİ ERTEM TİFTİK KEÇİSİ VE DOKUMACI TÜRKMENLERİ YAZDI

-Sadri Ertem’in ‘Çıkrıklar Durunca’ adlı romanı, Ankara, Bolu, Adapazarı çevresinde Ankara tiftik keçisi besiciliği ve tiftik dokumacılığıyla geçimlerini sürdüren Türkmenlerin padişah fermanıyla İngilizlere damızlık tiftik keçisi verilmesine karşı canlarını ortaya koyarak ayaklanmalarını anlatıyordu.

İNGİLİZ SANAYİ CASUSUNUN TİFTİK KEÇİSİ OYUNU

-Kendisini padişaha Müslüman olmaya çok yakın bir Hıristiyan din adamı olarak tanıtıp, Anadolu’yu dolaşma ve dilediği her şeyi satın alıp yurt dışına çıkartma izni almıştır, İngiliz sanayi casusu. Gerçek amacı, bir çift damızlık tiftik keçisi alıp Güney Afrika’da önceden hazırlanmış İngiliz çiftliğine götürmektir.

TİFTİK KEÇİSİNİ VERMEK İSTEMEYEN TÜRKMENLER AYAKLANIYOR

-İngiliz misyonerin elinde padişah fermanı vardır. Osmanlı zabitleriyle birlikte zorla almaya kalkar damızlıkları. Türkmenler padişah fermanına ve zabitlere karşı çıkıp damızlık tiftik keçisi vermemek için silaha sarılırlar. Haber duyulur ve damızlık keçileri İngilizlere vermemek için direnen silahlanan Türkmenlerin sayısı onbinlere varır. Osmanlı, İngiliz’e damızlık vermeyen Türkmenler üzerine ordu gönderir. Üç yıl süren direniş bastırılır ve İngiliz’e istediği damızlık Ankara keçileri verilir. İngiliz, isyancıların dinmeyen öfkesinden korunmak için tiftik keçilerini siyaha boyayarak kaçırır o topraklardan ve limana ulaştırıp Güney Afrika’ya doğru yola çıkar.

OSMANLI TİFTİK TEKELİNİ İNGİLİZ’E KAPTIRIYOR

-Böylece 1220’lerde Osman Bey’in dedesi Süleyman Şah’ın Türkistan’dan Anadolu’ya getirdiği tiftik keçileriyle, Osmanlı-Türk tiftik kumaşı tekeli üzerinde yükselen Osmanlı İmparatorluğu, 1838’de bu tekeli İngilizlere kaptırmakla kendi sonunu da belirlemiş oluyor ve Ankara keçisine ‘İngiliz damgası’ vuruluyordu.”

İNGİLİZLER DE BU ÖYKÜYÜ KRONOLOJİK OLARAK DOĞRULUYOR

Cengiz Özakıncı’nın aktardıklarını aslılnda Ankara keçisinin borsasını belirleyen ve bu konuda enstitüler bile kuran İngilizler de açıkça doğruluyorlar. Bakın Ankara keçisinin İngiltere’ye nasıl geldiğini İngilizler nasıl anlatıyor: (https://www.angoragoats-mohair.org.uk/angora-goats/)

ANKARA’NIN TİFTİK KEÇİSİNİ BUGÜN İNGİLİZLER PAZARLIYOR

Ankara’dan götürülen o iki damızlık tiftik keçisinin ardından iki asra yakın zaman geçti. Bugün Güney Afrika’dan Yeni Zelanda’ya, Avustralya’dan ABD’ye, Kanada’dan İngiltere’ye kadar dağılan tiftik keçileri, işte Türkmenlerin elinden padişah emriyle zorla alınıp götürülen o iki keçinin torunları. İngilizler’in Ankaralı Türkmenlerin elinden Osmanlı padişahının fermanıyla 19. yüzyılda zorla alıp götürdükleri tiftik keçisiyle ilgili bugün neler yaptıklarını merak edenler, bu konudaki kuruluşlardan biri olan Biritish Mohair Marketing’in resmi internet sitesini ziyaret edebilirler: (https://www.angoragoats-mohair.org.uk/ )

*Daha önce Cengiz Özakıncı tarafından Otopsi Yayınları’ndan yeni baskısı yapılan ‘Çıkrıklar Durunca’ romanını, geçtiğimiz yıl Everest Yayınları da bastı. Meraklısı için bir dönemi anlamak açısından oldukça önemli bir kitap olduğunu da not düşelim…

Yusuf Yavuz

kaynak: Odatv.com

GTHB Personel - 2:45 pm A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.