GDO’NUN KANITLANMIŞ ZARARLARI.

Genetiği değiştirilmiş gıdalar güvenli midir?

Amerika Çevre Sağlığı Akademisi (American Academy of Enviromental Medicine – AAEM) güvenli olduğunu düşünmüyor. Akademi bazı hayvan deneylerinin genetiği değiştirilmiş gıda ile ilişkili ciddi sağlık risklerini gösterdiğini raporladı. Bu riskler arasında kısırlık, bağışıklık sistemi sorunları, yaşlanma sürecinin hızlanması, bozulmuş insülin düzenlenimi, sindirim sisteminde ve organlarda değişiklikler yer alıyor. AAEM, doktorlara hastalarını genetiği değiştirilmiş besinlere karşı uyarmalarını öneriyor.

FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu) genetiği değiştirilmiş gıdaların yiyeceklere eklenmesine izin vermeden önce, FDA’da çalışan bilim insanları genetiği değiştirilmiş gıdaların tahmin edilemeyen; alerji, toksinler, yeni hastalıklar, gibi sorunları da içeren saptanması zor yan etkilere sebep olabileceği konusunda defalarca uyardı. Uzun dönemli bilimsel çalışmalar için zorladılar ancak görmezden gelindi.

Ve o zamandan beri yapılan çalışmaların sonuçları;

–    Binlerce koyun, buffalo ve keçi genetiğiyle oynanarak içerisine böcek ilacı görevi gören bir bakteri (Bacillus thuringiensis-Bt) yerleştirilmiş pamuk tarlasında otlama sonucunda öldü.

–    Genetiği değiştirilmiş mısır yiyen fareler uzun dönemde daha küçük ve az sayıda yavrulamaya başladı.

–    Annesi genetiği değiştirilmiş soya ile beslenen sıçan yavrularının yarısından fazlası normale göre daha küçük kaldılar ve 3 hafta içerisinde öldüler.

–    Genetiği değiştirilmiş soya ile beslenmiş fare ve sıçanların testis hücrelerinde belirgin değişiklikler saptandı.

–    Genetiği değiştirilmiş soya ile beslenen hamster’ların çoğu 3.nesilde doğurganlık yeteneğini kaybetti.

–    Genetiği değiştirilmiş soya ve mısır ile beslenen kemirgenler bağışıklık sistemi yanıtı ve zehirlenme belirtileri gösterdi.

–    Pişmiş genetiği değiştirilmiş soya, bilinen soyadan 7 kat daha fazla alerjen içerir.

–    Soya alerjisi, genetiği değiştirilmiş soyalar piyasaya çıktığından beri İngiltere’de %50 artmıştır.

–    Genetiği değiştirilmiş patates ile beslenen sıçanların midesinde kansere yol açabileceği düşünülen anormal büyümüş hücreler saptandı.

–    Çalışmalar ayrıca organ hasarlarını, pankreas enzimleri ve karaciğer enzimlerinin de yükselmiş olduğunu gösterdi.

İlaçlarda insan üzerinde güvenli değerlendirmeler olmasına rağmen genetiği değiştirilmiş besinlerle ilgili insan deneyleri bulunmamakta. Yayınlanmış tek insan üzerinde deney de gösterdi ki genetiği değiştirilmiş soyanın genleri içerisine yerleştirilen bakteri insan sindirim sisteminde yaşamaya ve fonksiyon göstermeye devam edebiliyor. Bu da demek oluyor ki genetiği değiştirilmiş gıda yemeyi bıraksak bile onların genetiği değişmiş proteinleri hala vücudumuzda üretilmeye devam ediyor olabilir. Yani;

–    Eğer genetiği değiştirilmiş gıdaya yerleştirilmiş olan antibiyotik genler insan vücuduna geçerse, antibiyotiğe dirençli çok güçlü hastalıklar yaratabilir.

–    Bacillus thuringiensis (Bt) toksini üreten gen genetiği değiştirilmiş mısırdan insan vücuduna geçerse yaşayan böcek ilacı fabrikalarına dönüşebiliriz demektir.

Henüz genetiği değiştirilmiş gıdalardan Bt toksini veya antibiyotiğin olduğu genin insan vücuduna geçip geçmediği konusunda bir çalışma olmasa da bu kilit noktalardan, önemli problemlerden birini oluşturuyor.

Güvenlik değerlendirmeleri bu gıdaların potansiyel tehlikeleri değerlendirme konusunda bile çok yüzeysel kalıyor.

Çeviren: Stajyer Dr. B.A. Kanat

Kaynak: http://www.responsibletechnology.org/gmo-dangers